Mersin, İhsaniye Mh. 4903 Sk. No: 20 Kat: 1 D: 4 Akdeniz  
Gsm : 0532-601-48-61 / Tel: 0324-503-44-52

Miras Paylaşımı

Miras Taksim (Paylaşım) Sözleşmesi

Miras taksim (paylaşım) sözleşmesi Medeni Kanun 676 maddesinde düzenlenmiştir. Mirasçılar, mirasın ne şekilde paylaşılacağını yapacakları sözleşme ile düzenleyebilirler. Yine miras taksim sözleşmesi ile terekenin tamamı veya bir kısmı üzerindeki iştirak halindeki mülkiyetin, müşterek mülkiyete çevrilmesi mümkündür.

Miras Açıldıktan Sonra Miras Taksim Sözleşmesi

Miras hakkı, mirasbırakanın ölümü ve mirasın açılması ile doğan bir haktır. Mirasbırakanın ölümünden önce mirasçılar için doğmuş bir miras hakkından söz edilemez. Ancak muhtemel bir hak söz konusu olur. Mirasbırakanın ölümünden önce henüz tereke belirgin olmadığı gibi, mirasçının miras payı da belli değildir. Mirasbırakan hayatta olduğu müddetçe saklı pay sahibi mirasçılara yenisi eklenebilir veya bu mirasçıların sayısı azabilir. Yine mirasçının, mirasbırakandan önce ölmesi de mümkündür. Bu nedenlerle miras hakkı üzerinde tasarruf ancak mirasın açılması ile mümkün olur.

Mirasçılar arasında, mirasın açılmasından sonra yapılacak miras paylaşım sözleşmesinin geçerli olabilmesi yazılı olmasına bağlıdır. Kanun miras taksim sözleşmesi için resmi şekil şartı aramadığından, bu sözleşmenin noter onaylı olması gerekmez. Adi yazılı şekilde yapılan miras taksim sözleşmesi geçerli bir sözleşme olup mirasçıları bağlar.

Miras Taksim Sözleşmesi ve Mersin Miras Avukatı Desteği İçin

Hemen İletişime Geçebilirsiniz

Miras Payının Devri Sözleşmesi

Her bir mirasçının, kendi miras payı üzerinde tasarruf yetkisi vardır. Mirasçılar, terekenin bütünü veya bir kısmının bir mirasçıya devri konusunda anlaşabilecekleri gibi, her bir mirasçı da kendi miras payını diğer mirasçı veya mirasçılara devredebilir. Mirasçılar arasında yapılan miras payının devrine ilişkin sözleşmeler de yazılı olmak zorundadır. Mirasçılar arasında yapılan bu sözleşmelerde resmi şekil şartı (noter onayı) aranmaz.

İlginizi Çekebilir : Mirasçılar Arasında Ecrimisil – İntifadan Men Şartı

Vasiyetname
Miras Sözleşmesi

Miras Payının Üçüncü Kişiye Devri

Miras payının, mirasçı olmayan bir üçüncü kişiye devri de mümkündür. Ancak bu durumda TMK 677/2 maddesi uyarınca sözleşmenin resmi şekilde yapılması gerekir. Aksi halde, miras payının, mirasçılar dışında üçüncü bir kişiye devrine ilişkin adi yazılı sözleşmeler geçerli olmaz.

Miras payının üçüncü kişiye devrine ilişkin sözleşme, bu kişiye miras hakkı vermez, bu kişi mirasçılık sıfatını kazanmaz. Sözleşme bu kişiye paylaşıma katılma yetkisi de vermez. Sadece terekenin taksimi sonunda mirasçıya özgülenen payın kendisine verilmesini isteme hakkı sağlar. Miras payını üçüncü kişiye devreden mirasçı, miras hukukundan doğan mirasçılık haklarını kaybetmez. Terekenin taksimine katılma, terekeden miras payını talep etme, vasiyetnameye itiraz, muris muvazaası veya tenkis ve iade davası gibi mirasçı haklarına ilişkin davaları açma yetkisi sürer. Bununla birlikte yasal mirasçının, diğer mirasçılarla birlikte alacaklılara karşı, tereke borçlarından müteselsil sorumluluğu devam eder.

İlginizi Çekebilir : Miras Paylaşımı – Miras Ortaklığının Giderilmesi

Mirasbırakan Sağken Yapılan Miras Sözleşmeleri

Medeni Kanun mirasbırakanın ölümünden önce yapılacak taksim veya devir sözleşmelerinin ancak mirasbırakanın katılımı veya izni ile geçerli olabileceğini düzenlemiştir. Mirasın açılmasından önce, mirasbırakanın katılımı veya izni olmadan yapılan bu tür sözleşmeler geçerli olmaz.

Mirasın açılmasından önceki miras payının devri müessesesi TMK.nun 678. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre, ancak Mirasbırakanın katılımıyla böyle bir sözleşme geçerli olabilir. Görülmekte olan davada, davacı vekilinin ileri sürmüş olduğu tarihsiz “Satış Senedi” başlıklı belgede kayıt maliki M..’nın miras payının devrine ilişkin sözleşmeye katıldığı hususu anlaşılmamaktadır. Diğer yönden geçerli olarak düzenlenmiş bir sözleşmeye dayanılarak ifanın istenmesi için mirasın açılmış olması gerekir. TMK.nun 699. maddesi hükmüne göre, ölüm ile miras açılır. Kayıt maliki tarafların babası M..’nın ölü veya sağ olup olmadığı da anlaşılmamaktadır. Bu yön eksik ise de az yukarıda açıklandığı üzere Mirasbırakan miras payının devrine ilişkin sözleşmeye katılmadığı için böyle bir sözleşme hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz.

(Yargıtay 8. H.D. 2008/3067 E, 2008/3437 K)

Mirasbırakanın, miras taksim sözleşmesine katılması, onu sözleşmenin bir tarafı yapmaz ve ona herhangi bir borç yüklemez. Mirasbırakan, malvarlığı üzerinde dilediği şekilde tasarruf etmeye devam edebilir. Miras açılmadan önce yapılan taksim veya devir sözleşmesi, terekenin açıldığı andaki muhtemel miras payına ilişkin sözleşmelerdir. Sözleşmenin konusu terekedeki herhangi bir mal olmayıp, doğması beklenen miras payı hakkıdır. Mirasbırakanın katılımı veya izni bu sözleşmede ahlaki bir nitelik taşır. Bu ahlaki şartın yerine getirilmemesi ise sözleşmeyi geçersiz kılar.

Mirasbırakan, miras sözleşmesi için vermiş olduğu yazılı izinden dönemez, bu izni geri alamaz.

İlginizi Çekebilir : Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi ve Muris Muvazaası

Miras Hukuku
Mersin Miras Avukatı

Miras Açılmadan Yapılan Taksim veya Devir Sözleşmesinin Şekli

Miras açılmadan, yani muris ölmeden yapılan miras sözleşmelerinin şekli kanunda açıkça belirtilmemiştir. Ancak hem doktrinde hem de Yargıtay kararlarında bu sözleşmelerin adi yazılı şekilde yapılması gerektiği belirtilmektedir.

Mirasbırakan henüz hayatta iken onun muhtemel mirasçısı ilerde doğması muhtemel miras hakkını bir başka mirasçıya yahut üçüncü bir kişiye devretmesi imkan dahilindedir. Beklenen miras üzerinde sözleşme yapılması nisbî bir işlemdir. Temlik olunan hakkın kapsamı belirsizdir. Murisin ne zaman öleceği terekeden hangi malların çıkacağı şüphelidir. Bu nitelikteki miras payının devrine ilişkin sözleşmenin tabi tutulacağı şeklin ne olacağı konusunda da yasada açıklık yoktur. 743 sayılı Medeni Kanunun karşılığını oluşturan Türk Medeni Kanununun 678. maddesinde de açıklık bulunmamaktadır. Ancak miras payının temliki ile miras taksim sözleşmesine ilişkin (743 sayılı MK. md. 611–612) adi yazılı şeklin burada geçerli olduğunun kabulü gerekir. Yazılı şekilde yapılmış olması akdin sıhhat şartıdır.

(Yargıtay 2. H.D 2003/2492 E, 2003/4868 K, 3.4.2003 T)

Hemen belirtilmelidir ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 676. maddesi, mirasçıların tereke üzerinde yapacakları taksimin, keza mirasçıların birbirleri ile miras paylarının temliki konusundaki yapacakları sözleşmelerin aynı Yasa’nın 677. maddesi hükmü gereğince geçerli olması için yazılı olması koşulunu öngörmüştür. Her iki halde de, yapılacak tasarrufların murisin ölümünden sonra gerçekleştirilmesinin olanaklı bulunduğu sabittir. Öte yandan, Türk Medeni Kanunu’nun 678. maddesi düzenlemesi ile de, murisin sağlığında ileride (murisin ölümünden sonra) intikal edecek terekedeki hakkıyla ilgili olarak bir mirasçının diğer mirasçılarla veya üçüncü bir kişi ile yapacağı sözleşmelerin geçerli olabilmesi için yazılı olması ve ayrıca Mirasbırakanın da sözleşmede yer alması ve onun katılımıyla gerçekleştirilmesinin zorunlu olduğu kuralına yer verilmiştir.

(Yargıtay 1. H.D. 2009/1181 E, 2009/2759 K)

Mirasın açılmasından önce yapılan sözleşmeler ayni hak doğumuna neden olmaz. Sözleşmenin tarafı olan muhtemel mirasçı, muhtemel miras payına ilişkin bir yükümlülük altına girer. Yine bu sözleşme ile mirasçı, mirasçılık hakkını kaybetmez, üçüncü kişi de mirasçılık hakkı kazanmaz. Sözleşme tarafı olan üçüncü kişi mirasın taksiminde söz sahibi olamaz, sadece taksim sonucunda muhtemel mirasçıya isabet edecek miras payının kendisine devrini isteyebilir.

Muhtemel mirasçının, sözleşmeyle yüklendiği borcu yerine getirmemesi halinde, üçüncü kişinin tazminat hakkı doğar. Bu sözleşme nedeniyle muhtemel mirasçıya bir kazandırmada bulunmuşsa, bunun kendisine iadesini isteyebilir.

Mersin miras avukatı olarak faaliyet yürüten avukatlık büromuza;

Miras Taksim Sözleşmesi Hakkında Sorulan Sorular

Miras taksim sözleşmesi nedir?

Miras taksim sözleşmesi, mirasçılar arasında miras paylaşımının nasıl yapılacağı konusunda akdedilen bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile mirasçılar terekedeki malvarlığını ne şekilde bölüşeceklerini kararlaştırabilir.

Miras sözleşmesi nasıl yapılır?

Miras taksim sözleşmesi, mirasçılar arasında yazılı olarak yapılır. Sözleşmenin resmi şekilde yapılması, yani noter onayı şart değildir. Adi yazılı şekilde yapılan miras sözleşmeleri geçerli ve taraflar için bağlayıcıdır.

Mirasbırakan ölmeden miras taksim sözleşmesi yapılabilir mi?

Mirasbırakanın ölümü öncesinde de miras taksim sözleşmesi yapılabilir. Ancak bunun için mirasbırakanın sözleşmeye katılımı ve yazılı onayı gerekir. Sözleşmeye katılan mirasbırakan sözleşmenin tarafı olmaz, sözleşme yine mirasçılar arasında yapılmış olur. Mirasbırakanın katılımı, sözleşmeye onay anlamına gelir.

Mersin miras avukatı tavsiye yazı : Olumlu Miras Sözleşmesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön