Marka Hukuku
Marka hukuku, fikri ve sınai haklar hukukunun bir bölümünü oluşturur.
Marka olabilecek işaretlerin neler olabileceği, markanın taşıması gereken özellikler ve marka olamayacak işaretler Sınai Mülkiyet Kanunu’nda (SMK) gösterilmiştir. SMK, marka hukukunun temel kaynağı olup, marka tescil engelleri de bu kanunda sayılmıştır.
Marka tescili, markaya hukuki bir güvence sağlamakla birlikte, hukuken bir markanın koruma altında olabilmesi için tescil edilmiş olması şart değildir. Marka hukukunun temel anlayışı, dürüst ticari kullanımın korunmasıdır. Bu anlamda uzun süreli kullanım ile tanınmışlık kazanan marka da hukuki koruma altındadır. Uzun süreli kullanım ile tanınmış bir markanın, başkası tarafından tescili, hak sahibinin itirazı ile önlenebilir. Bu durum, SMK uyarınca marka tescilinde nispi ret sebebi oluşturur.
Marka tescilinde mutlak ret nedenleri ise kamu düzenini ilgilendiren ve TMPK tarafından resen (kendiliğinden) dikkate alınması gereken nedenlerdir. Marka olabilecek işaretler ile nispi ve mutlak ret sebepleri hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Marka Nedir? Markanın Mutlak ve Nispi Tescil Engelleri
Kanunda sayılan marka tescil engellerinden birisinin varlığına rağmen tescil edilmiş bir markanın tescilinin iptali istenebilir. Böyle bir durumda markanın hükümsüzlüğü davası açılması gerekir.
Marka hukukunda, SMK hükümlerinin yanında Ticaret Kanunu haksız rekabet hükümleri de geniş bir uygulama alanı bulur. Özellikle tescil edilmemiş markalar üzerindeki haklar bu hükümlerde korunur.
Marka hukukunun en önemli kaynaklarından birisi de uluslar arası sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, marka kullanımı ve dolaşımı hakkında uluslararası uygulama birliğini amaçlar. Aynı zamanda usulüne uygun tescil edilmiş markalara uluslararası bir koruma sağlar. Bu alandaki en temel ve çok taraflı sözleşmelerden birisi Sınai Mülkiyetin Korunmasına Dair 1883 tarihli Paris Sözleşmesi’dir. Türkiye de bu sözleşmeye taraf olup, SMK hükümlerinde bu sözleşmeye atıfta bulunan düzenlemeler mevcuttur.
Marka hukuku uyuşmazlıklarına ilişkin davalar, ihtisas mahkemesi olarak kurulmuş bulunan Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinde görülür. Bu mahkemelerin bulunmadığı merkez adliyelerde bu davalara asliye hukuk mahkemeleri, FSHM sıfatıyla bakar.
Marka ve fikri mülkiyet hukuku uyuşmazlıklarında Mersin marka hukuku avukatı ve fikri ve sınai haklar hukukunda uzman arabulucu olarak hizmet veren hukuk ofisimize ulaşabilirsiniz.