Mersin, İhsaniye Mh. 4903 Sk. No: 20 Kat: 1 D: 4 Akdeniz  
Gsm : 0532-601-48-61 / Tel: 0324-503-44-52

Suç işleme ve kötü hayat sürme nedeniyle boşanma

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebiyle Boşanma

Suç işleme nedeniyle boşanma, Medeni Kanun 163. maddede düzenlenmiştir.

Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.

(MK m.163)

Suç işleme nedeni ile boşanmanın, madde düzenlemesi ve mutlak değil, nispi bir boşanma nedeni olması sebebiyle hangi durumları kapsayacağı en çok tartışma götüren düzenleme olduğunu söyleyebiliriz. O nedenle bu maddeyi kendi içerisindeki şartlarını tek tek ele alarak incelemek daha doğru olacaktır.

İçerik:
Suç İşleme Nedeniyle Boşanma
Haysiyetsiz Hayat Sürme
Evliliğin Çekilmez Hale Gelmesi

Suç İşleme Nedeniyle Boşanma

Suç işleme nedeniyle boşanma davasının kabulü için, davalı eş hakkında bir ceza mahkemesi kararı olmalıdır. Kanun ayrıca bu suçun küçük düşürücü nitelikte bir suç olmasını aramıştır.

Davalı koca hakkında 10.12.2001 tarihinde işlediği suçtan ötürü (gasp suçundan) Türk Ceza Kanununun 499. maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış, koca, bu suçtan 28.12.2001 tarihinde tutuklanmış, 11.3.2002 tarihinde nakdi kefaletle bırakılmış, yapılan yargılaması sonucu Çorum Ağır Ceza Mahkemesince; sanığın eylemi, Türk Ceza Kanununun 192. maddesinde yer alan bir kimsenin namusunu veya şeref ve haysiyetini ihlal edecek, isnatlarda bulunmak tehdidiyle menfaat istihsal etmek olarak vasıflandırılarak bu madde uyarınca hapis cezasına mahkum olmuştur.

Mahkumiyet kararı 20.6.2002 tarihinde kesinleşmiştir. Kocanın işlediği suç, ahlaki redaet ve kötü karakter ürünü olan bir eylem olup, küçük düşürücü niteliktedir. Kadının davalıyı tutuklu iken ceza evinde ziyaret etmiş olması da eşini affettiği anlamını taşımaz. Kocanın bu davranışı, birlikte yaşamayı da çekilmez hale getirmiştir.

(Yargıtay 2. HD 2002/12731 E, 2002/14899 K26.12.2002 tarihli kararı)

Haysiyetsiz Hayat Sürme

Haysiyetsiz hayat sürmek ne anlama geliyor? Bu tabirle, suç oluşturmayan, ancak toplumun ahlaki değer yargılarına aykırı ve süreklilik arz eden davranışlar kast edilmektedir. Mesela, sadakatsiz davranışları bir yaşam biçimi haline getirmek, fuhuş yapmak veya yaptırmak, sürekli kumar oynamak, içki içmek, geçimini gayrı meşru yollardan sağlamaya çalışmak gibi.

Devamlılık gösteren ahlak dışı tutum ve davranışlar haysiyetsiz hayat sürmeyi tarif etmektedir.

(Yargıtay 2. H.D. 1982/3993 E,  1982/4122 K, 08.04.1982 T)

Genel ev çalıştırmak, muhabbet tellallığı yapmak, ayyaşlık, kumarbazlık, esrarkeşlik, doğal olmayan cinsel ilişki, evli bir kadının bir başkasıyla aşk hayatı yaşaması vs. gibi” gösterilmektedir. Bu itibarla haysiyetsizce hayatın bir unsuru toplumun değer yargılarıyla bağdaşmayan, toplumca hoş görülmeyen ve ayıplanan davranış, diğer unsur ise bu davranışların devamlılık arz etmesi, bu şekilde davranışın bir hayat biçimi olarak benimsenmiş olmasıdır.

(Yargıtay 2. HD.  1992/ 8579 E, 1992/9036 K, 05.10.1992 T) 

Haysiyetsiz hayat sürmenin varlığından söz edilebilmesi ve bu sebeple boşanma kararı verilebilmesi için; eşin, sosyal hayatta toplumun genel değer yargılarıyla çatışan, olumsuz nitelikte kabul edilen davranışının süreklilik göstermesi ve bu davranışın diğer eş için birlikte yaşamayı ondan beklenemez hale getirmesi gereklidir. Süreklilik göstermeyen bir defalık bir davranış; Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesindeki evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumu için yeterli olabilirse de, haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma kararı için yeterli değildir. Davalı kadının bir başka erkekle cep telefonu ile konuştuğu ve mesajlaştığı toplanan delillerle anlaşılmaktadır. Davalı kadının gerçekleşen bu davranışı, davacı koca bakımından birlikte yaşamayı ondan beklenemez duruma getirmiş ise de; sürekliliği olmadığı anlaşıldığından; haysiyetsiz hayat sürme ile Türk Medeni Kanunu’nun 163. maddesindeki boşanma sebebi sabit kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.’

(Yargıtay 2. HD. 2011/ 22536 E, 2012/ 17686 K, 26.06.2012 T. )

Evliliğin Çekilmez Hale Gelmesi

Gerek suç işleme, gerekse de haysiyetsiz yaşam sürme durumunun diğer eş için birlikte yaşamı çekilmez hale getirmesi gerekir. Yani eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemiş olması veya haysiyetsiz yaşam sürmesi bu nedene dayalı boşanma davası açmak için tek başına yeterli değildir. Bu sebepler nedeniyle, birlikte yaşamın diğer eşten beklenememesi aranır. Bu şart nedeniyle Yargıtay kararlarında suç işleme veya haysiyetsiz yaşam sürmenin mutlak değil, “nispi” bir boşanma nedeni olduğu vurgulanır.

Yargıtay 2. HD 2004/13099 E, 2004/14288 K ve 01.12.2004 tarihli kararında

Türk Medeni Kanununun 163. madde gerekçesinde; küçük düşürücü suç ve haysiyetsiz hayat sürmenin nisbi boşanma sebebi haline getirildiği, buna göre ister küçük düşürücü bir suç işlenmiş olsun, ister haysiyetsiz bir hayat sürülmüş olsun boşanmaya hükmetmek için bu durumların diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getirmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Şu halde; suç işleme halinde birliğin diğer eş için çekilmez hal aldığının kanıtlanması gerekir;

(Yargıtay 2. HD 2004/13099 E, 2004/14288 K ve 01.12.2004 T)

2004/2655 E, 2004/3715 K ve 24.03.2004 tarihli kararında;

Türk Medeni Kanunu ile eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi halinde de onunla birlikte yaşamanın diğer eşten beklenememesi koşulunu getirmiş, bu konu mutlak boşanma nedeni olmaktan çıkarılmıştır. (TMK. md. 163) O halde mahkemece davacıya delillerini ibraz için kesin önel verilmediğinden; çekilmezlikle ilgili delillerini ibraz için usulüne uygun önel verilmesi, bu konuda delil ibraz ettiğinde delillerin toplanarak hep birlikte takdiri ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir;

2004/2655 E, 2004/3715 K ve 24.03.2004 T)

2003/2300 E, 2003/3448 K ve 13.03.2003 tarihli kararında;

Türk Medeni Kanununun 163. maddesi gereğince ister küçük düşürücü suç işlenmiş olsun, ister haysiyetsiz hayat sürülmüş olsun boşanmaya hükmolunması için bu durumların diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getirmesi zorunlu olacak bu hususun kanıtlanması gerekecektir

(2003/2300 E, 2003/3448 K ve 13.03.2003 T)

şeklinde hükümler kurmuştur.

Suç işleme boşanma sebebi mi?

Suç işleme, Medeni Kanun’un aradığı şartların varlığında bir boşanma sebebidir. Bu sebebe dayalı boşanma davası açabilmek için suçun mahkeme kararıyla sabit olması yani bir ceza kararı bulunması gerekir. Ayrıca ceza davasına konu olan suç küçük düşürücü nitelikle olmalıdır. Son olarak, bu durumun diğer eş için evlilik birliğini çekilmez hale getirmiş olması aranır. Bu şartların varlığında suç işleme sebebiyle boşanma davası açılabilir.

Haysiyetsiz hayat sürme ne demektir?

Haysiyetsiz hayat sürme, kanunda tanımlanmamıştır. Yargı kararlarından yola çıkarak; kumara ve gece hayatına düşkünlük, fuhuş yapmak veya yaptırmak, geçimini yasadışı veya ahlak dışı yollardan kazanmak haysiyetsiz yaşam sürme olarak değerlendirilebilir.

Mersin anlaşmalı boşanma avukatı desteği, boşanma protokolünün hazırlanması ve en kısa sürede boşanma işlemlerinin takibi Arslanbuğa Avukatlık Ofisi tarafından sağlanmaktadır.

Mersin aile hukuku avukatı hukuki desteği ve boşanma avukatı yardımı için avukatlık büromuza ulaşabilirsiniz. 

Boşanma davalarında en iyi sonuç, Mersin’de boşanma avukatı desteği ve tüm çalışma alanlarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebiyle Boşanma” için bir görüş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön