Mersin, İhsaniye Mh. 4903 Sk. No: 20 Kat: 1 D: 4 Akdeniz  
Gsm : 0532-601-48-61 / Tel: 0324-503-44-52

Fikri ve Sınai Haklar – Fikri Mülkiyet Hukuku

Fikir ve Sanat Eserleri, Sınai Mülkiyet Hakları

Fikri ve sınai haklar hukukunun konusunu, güzel sanat eserleri, tescillenmiş marka, patentlenmiş fikir, tasarım ve faydalı buluşlar ile bunlar üzerindeki hakların kullanımı oluşturur.

Fikri ve sınai haklar hukukuna ilişkin temel düzenlemeler;

  • 05.12.1951 tarih ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile
  • 22.12.2016 tarih ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunudur.

Bunların yanında Türkiye’nin bu alanda taraf olduğu uluslararası sözleşmeler de iç hukuk kuralları gibi uygulanma gücüne sahiptir. Bunların başında;

  • Sınai mülkiyetin korunmasına dair 1883 tarihli Paris Sözleşmesi ve
  • Edebi ve artistik eserlerin korunmasına ilişkin 1886 tarihli Bern Sözleşmesi gelir.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu

Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun amacı ilk maddesinde açıklanmıştır.

Bu Kanunun amacı, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.

(FSEK m.1)

Kanun kapsamı ise ikinci maddesinde şöyle belirtilmiştir.

Bu Kanun, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını, bu haklara ilişkin tasarruf esas ve usullerini, yargı yollarını ve yaptırımları ile Kültür Bakanlığının görev, yetki ve sorumluluğunu kapsamaktadır.

(FSEK m.2)

Bu maddelerden de anlaşılacağı gibi, Kanunda;

  • fikir ve sanat eserlerinin neler olduğu,
  • bu eserler üzerindeki maddi ve manevi hakların neler olduğu ve bu haklardan yararlanma şartları,
  • fikir ve sanat eserleri üzerinde kimlerin hak sahibi olduğu ile
  • eser üzerindeki hakların ne şekilde kullanılabileceği,
  • fikir ve sanat eseri üzerindeki hak ihlali durumunda başvurulacak hukuki yollar, uygulanacak hukuki ve cezai yaptırımlar düzenlenmiştir.
Fikri Mülkiyet Hukuku
Fikri Mülkiyet ve Telif Hakları

FSEK Hükümleri Uyarınca Eser

Kanunda, hukuki korumadan yararlanacak eser kavramı;

sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri

(FSEK m.1/B)

olarak tanımlanmıştır.

Bu tanıma göre eser;

  • Eser sahibinin özgünlüğünü taşıyan, ona özgü bir yaratım olan,
  • Bilim, edebiyat, müzik, güzel sanatlar ve sinema alanlarındaki her türlü fikir ve sanatsal ürünü ifade eder.

Kanuna göre fikir ve sanat eserleri türleri şunlardır:

1. Bilim ve edebiyat eserleri

2. Müzik eserleri

3. Güzel sanat eserleri

  • Resim
  • Heykel
  • Mimari eserler
  • El işleri, süsleme sanatı ürünleri, moda tasarımları
  • Fotoğraf
  • Grafik
  • Karikatür
  • Her türlü tiplemeler

4. Sinema eserleri

5. İşlenmeler ve derlemeler

Eser Sahibinin Hakları:

Kanuna göre eser sahibi, eseri meydana getiren kişidir. Eseri meydana getiren bu kişi, gerçek veya tüzel kişi olabilir. Eser sahibinin eser üzerinde maddi ve manevi hakları mevcuttur.

Mali haklar, eserin tamamı veya parçalarının kullanılmasıyla elde edilecek maddi kazanımlardır. Burada telif hakları büyük önem arzeder.

Eser sahibinin eser üzerindeki manevi hakları ise şu şekilde sayılmıştır:

  • Umuma arzetme yetkisi; eseri ortaya çıkarma, topluluğa sunma, yayımlama, sergileme, henüz yayımlanmamış eser hakkında bilgi verme yetkisi
  • Eserin adının belirlenmesi yetkisi
  • Eserde değişiklik yapılmasını menetme, yasaklama yetkisi
  • Eserin maliki veya elinde bulunduran kişilerden eserin korunmasını isteme, bazı hallerde, sonrasında iade edilmek üzere, sergilemek amacıyla isteme hakkı
Fikri Mülkiyet Hukuku
Fikri ve Sınai Haklar

FSEK Hükümlerinin İhlali Durumunda Hukuki ve Cezai Yaptırımlar

Eser sahibinin kanunda belirtilen maddi ve manevi haklarının ihlali halinde eser sahibinin başvurabileceği yollar hukuk davaları ve ceza takibi talebi olarak ikiye ayrılır. İhlalin niteliğine göre açılabilecek hukuk davaları:

 1. Eser üzerindeki hakka tecavüzün ref’i, ihlalin kaldırılması davası (FSEK m.66)

2. Manevi haklara tecavüz halinde, ihlalin şekline göre, tecavüzün önlenmesi, tecavüzün önlenmesine dair ilamın gazetede ilanını isteme, eski hale getirme, ilan yolu ile düzeltme talebi, (FSEK m.67)

3. Mali haklara tecavüz halinde bedel talebi (FSEK m. 68)

4. Eser üzerindeki mali ve manevi haklara muhtemel tecavüz ve ihlallerin men’i (önlenmesi) davası (FSEK m.69)

5. Tazminat davası (FSEK m. 70)

Eser sahibinin mali ve manevi haklarının ihlali halinde şikayet üzerine ceza davası da açılabilir. Kanuna göre ceza yaptırımına konu olacak ihlal eylemleri şu şekildedir:

1. Manevi, mali veya bağlantılı haklara tecavüz (FSEK m.71);

  •  Eser sahibinin izni olmaksızın eseri işlemek, çoğaltmak, değiştirmek, her türlü araçla umuma dağıtmak, yayımlamak, satışa sunmak, kiralamak, ödünç vermek suretiyle yaymak, ticari amaçla satın almak, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulundurmak veya depolamak,
  • Başkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koymak,
  • Bir eserden, kaynak göstermeksizin alıntı yapmak (iktibas),
  • Hak sahibi kişilerin izni olmaksızın, alenileşmemiş bir eserin içeriği hakkında kamuya açıklamada bulunmak,
  • Eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı nitelikte kaynak göstermek,
  •  Bir eseri, icrayı, fonogram veya yağımı, tanınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltmak, dağıtmak, yaymak veya yayımlamak.

2. Koruyucu bilgisayar programlarını etkisiz kılmaya yönelik program ve teknik donanım üretmek, satmak veya kişisel kullanım amacı dışında elinde bulundurmak.

Bu eylemleri gerçekleştiren kişiler hakkında ceza yargılaması yapılarak kanunda öngörülen cezalara hükmedilir. Aynı zamanda eser sahibinin haklarına tecavüz niteliği taşıyan bu eylemler FSEK ve Borçlar Kanunu genel hükümleri uyarınca hukuki sorumluluk da doğurur.

Sınai Mülkiyet Kanunu

Sınai Mülkiyet Kanunu, ticari ve sınai alanda marka, patent, tasarım gibi ekonomik değeri olan işaret ve ticari ürünlerin kullanımına ve hak sahipliğine ilişkin düzenlemeleri barındırır. Kanunun amacı;

(1) Bu Kanunun amacı; marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin hakların korunması ve bu suretle teknolojik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktır.

(2) Bu Kanun; marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin başvuruları, tescil ve tescil sonrası işlemleri ve bu hakların ihlaline dair hukuki ve cezai yaptırımları kapsar.

(SMK m.1)

Şeklinde açıklanmıştır.

Marka kavramının tanımı ve hangi işaretlerin marka olabileceği SMK uygulanma alanı için önem taşır. Kanuna göre marka;

Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir.

(SMK m.4)
Mersin Avukat Bürosu
Mersin Avukatlık Bürosu

Marka Olamayacak İşaretler

Kanunun 5. Maddesinde marka olamayacak işaretler açıkça sayılmıştır. Kanuna göre, marka olarak tescil edilemeyecek bazı işaretler şunlardır:

  • Kanundaki marka tanımına uymayan işaretler,
  •  Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler,
  • Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler,
  • Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler,
  • Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak işaretler,
  • Paris Sözleşmesi uyarınca marka olamayacak işaretler,
  • Kamuyu ilgilendiren, tarihi ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş diğer işaretler,
  • Dini değer veya sembolleri içeren işaretler,
  • Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı işaretler
  • Tescilli coğrafi işaret veya bunları içeren işaretler

Bunlar ve Kanunda sayılan diğer işaretler marka olarak tescil edilemez.

Sınai Mülkiyet Kanunu devamında;

  • marka tescilinin usulü,
  • marka tescilinin sağladığı haklar ve bu hakların kullanımı, tescilin sağladığı hukuki koruma,
  • tasarım hakkı, kapsamı ve sınırları,
  • patent ve patentlenebilir buluşlar, patent hakkının kapsamı ve sınırları,
  • faydalı modeller
  • sınai mülkiyet haklarına tecavüz ve ihlal halinde hukuki ve cezai yaptırımlar gibi konular düzenlenmiştir.

Sınai Mülkiyet Hakkına Tecavüz Halinde Hukuki ve Cezai Yaptırımlar

SMK’da sınai mülkiyet hakkına tecavüz halinde hak sahibinin ileri sürebileceği talepler ve suç oluşturan ihlal eylemleri düzenlenmiştir.

Sınai mülkiyet hakkı ihlal edilen hak sahibinin açacağı hukuk davası ile ileri sürebileceği talepler; (SMK m. 149)

a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti,

b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi,

c) Tecavüz fiillerinin durdurulması,

ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini,

d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması,

e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması,

f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması; özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası,

 g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.

Tüm bunlarla birlikte hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali nedeni ile uğradığı zararın tazminini isteyebilir. (SMK m.150) Hak sahibinin tazminat hakkı, hakka tecavüz nedeniyle yoksun kaldığı kazanç miktarını da kapsar. (SMK m.151)

Fikri ve sınai haklar hukuku uyuşmazlıklarına ilişkin davalarda görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesidir. Bu mahkemelerin kurulu olmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olur.

Fikri ve Sınai haklar, fikir ve sanat eserleri ile marka, patent, tasarım ve faydalı modeller gibi sınai mülkiyet haklarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda avukat yardımı, hukuki danışma ve arabuluculuk hizmetleri için Mersin’de bulunan avukatlık büromuza ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön