Mersin, İhsaniye Mh. 4903 Sk. No: 20 Kat: 1 D: 4 Akdeniz  
Gsm : 0532-601-48-61 / Tel: 0324-503-44-52

Aldatma Nedeniyle Boşanma

Sadakatsizlik Sebebiyle Boşanma

Eşlerin Sadakat Yükümlülüğü

Medeni Kanuna göre, eşlerin birbirlerine sadakat yükümlülüğü bulunur Sadakat yükümlülüğünün ihlali, evlilik birliğini sarsan bir davranış olarak boşanma sebebi olabilir.

Sadakatsizlik sebebiyle boşanma, Medeni Kanun’da özel bir boşanma nedeni olarak yer almaz. TMK 161. Maddesinde zina (aldatma) nedeniyle boşanma, özel bir boşanma nedeni olarak düzenlenmiştir. Ancak kanundaki bu özel boşanma nedeninin şartları belli olup, sadakatsiz her davranış aldatma olarak kabul edilmez.

Zina nedenine dayalı boşanma davasında boşanmaya karar verilebilmesi için cinsel aldatmanın kanıtlanması şarttır. Ayrıca, zina nedeniyle boşanma davasının, aldatmayı öğrenme tarihinden itibaren altı ay içerisinde açılması gerekir. Bununla birlikte aldatılan eşin aldatma olayını affetmiş veya bilmesine rağmen evlilik birliğini sürdürme iradesini göstermiş olması, dava hakkının kaybına yol açar. TMK 161. Madde uyarınca açılan aldatma nedeniyle boşanma davasında, sadakatsiz davranış kanıtlanmış olsa bile, zinanın (cinsel aldatmanın) kanıtlanamaması davanın reddi sonucunu doğurur.

Sadakatsiz Davranışlar

Kadın Boşanma Avukatı
Mersin Kadın Avukat

Medeni Kanuna göre, eşlerin karşılıklı olarak sadakat yükümlülüğü vardır. Bu yükümlülük ancak evliliğin sona ermesi ile ortadan kalkar.

Sadakatsiz davranışlar evlilik birliğinin temelden sarsılması genel nedenine dayalı boşanma davasında ileri sürülebilecek olaylardır. TMK 163. Maddesinde düzenlenmiş bulunan birliğin temelden sarsılması (şiddetli geçimsizlik), eşlerin her türlü kusuru ile gerçekleşmiş olabilir. Bu davada davacının, evliliğin karşı tarafın kusuru ile temelinden sarsıldığını ve kendisi için bu durumun çekilmez hale geldiğini kanıtlaması gerekir.

Evlilik birliğini temelden sarsan ve diğer eş için çekilmez hale getiren davranışlar sınırlı sayıda değildir. Hakaret, sövme, psikolojik ve ekonomik şiddet, baskı, aşağılama, ilgisizlik gibi sadakatsizlik de evlilik birliğini temelden sarsan kusurlu davranışlardır.

Sadakatsizlik nedeniyle boşanma davasının kabulü için cinsel aldatmanın varlığı ve kanıtlanması gerekmez. Eşin üçüncü bir kişiyle flört etmesi, kabul edilebilecek ölçüler ötesinde fiziksel yakınlık kurması, birlikte tatile gitmesi, alışılmış saatler dışında ve sık sık iletişim araçları ile iletişim kurması gibi davranışlar sadakat yükümlülüğünün ihlali olarak kabul edilir.

Mersin Boşanma Avukatı Desteği için

Boşanma Davası Sürerken Eşlerin Sadakat Yükümlülüğü

Eşler arasında boşanma davasının bulunması, sadakat yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İlk derece mahkemesince verilen boşanma kararı kesinleşinceye kadar eşlerin sadakat yükümlülüğü devam eder. Bir eşin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vermesi veya uzun süre ayrı yaşama, diğer eşin bu yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

Boşanma Davası Avukatı
Boşanma Davaları

Dava; boşanma ve boşanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istemine ilişkindir. Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yerel mahkeme ve Özel Daire arasında gerçekleştiği hususunda uyuşmazlık bulunmayan olaylara göre, erkek eşin istemediğini söyleyerek eşini ve ortak çocuğu kadın eşin babasının evine bıraktığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, eşine hakaret ve tehdit ettiği, başkası ile nişanlandığı buna karşılık kadın eşin de beş yıl ayrı yaşadıktan sonra sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak bir başkası ile gayriresmî şekilde evlendiği ve ondan çocuk sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; direnme kararında erkek eşin kusurlu davranışlarının kadın eşe göre her ne kadar sayısal üstünlüğünden bahsedilmiş ise de, kadın eşin evli olduğu halde başka bir erkekle gayriresmî olarak birlikte yaşadığı, hatta çocuk sahibi olduğu ve halen o erkekle yaşadığı, tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleştirdikleri kusurlu davranışlarının sayısal olarak toplamından ziyade eylemlerin niteliklerinin kusur durumlarını etkileyeceği gibi, kusurlu davranışların ilkini hangi eşin gerçekleştirdiği olgusunun da kusurların ağırlığının belirlenmesinde sonuca etkisinin bulunmadığı, bir başka ifade ile eşlerden birinin gerçekleştirdiği kusurlu bir eylemin diğer eşe de kusurlu eylemde bulunma hakkı vermediği, tarafların kusurlu davranışlarının gerçekleşme tarihi ve sırasına bakılmaksızın, davanın açıldığı tarihte evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olayların bütün olarak birlikte değerlendirilerek eşlerin  kusur ağırlığının belirlenmesinin gerekmesinin karşısında, erkek eşin kusurlu davranışlarının kadın eşe bir başka erkekle yaşama hakkı vermediği hususu gözetildiğinde tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu oldukları tartışmasızdır.

Hâl böyleyken yerel mahkemece, somut olaya uygun ve aynı yönlere işaret eden bozma kararına uyulması gerekirken erkek eşin ağır kusurlu olduğunun kabulüyle bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak kadın eş yararına tazminatlara hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 

(Yargıtay HGK 2017/2-2667 E, 2021/413 K, 6.4.2021 T)

Ancak aldatma olayı, boşanma davasının açılmasından sonra gerçekleşirse, bu olay görülmekte olan boşanma davasında ileri sürülemez. Çünkü boşanma davalarında, ancak dava tarihine kadar gerçekleşen olaylar incelenebilir. Bu nedenle, davanın açılması sonrasında gerçekleşen aldatma olayı konusunda yeni bir boşanma davası açılması gerekir. Aksi halde, dava tarihinden sonra gerçekleşen aldatma vakıası hükme esas alınamaz. Sonrasında eşler arasındaki tüm boşanma davaları birleştirilerek karara bağlanır.

Boşanma davasının açılması durumunda eşlerin sadakat yükümlülüğü ortadan kalkmasa da boşanma davalarında uygulanacak yargılama usulü emredici olarak düzenlenmiş olduğundan eşlerin sadakat yükümlülüğünün evlilik süresince geçerli olmasına ilişkin maddi hukuk kuralı taraflara ön inceleme aşaması tamamlanıncaya kadar usulüne uygun şekilde dayanılmayan vakıalara dayanma ve bu vakıalara ilişkin delil sunma hakkını vermediğinden mahkeme ön inceleme sonuç tutanağında yer alan ve taraflarca imzalanarak kabul edilen çekişmeli vakıaları gösteren tutanak esas alınmak suretiyle yürütmek zorundadır. Başka yoldan gidilmesi ancak karşı tarafın açık muvafakati ile mümkündür. Somut olayda, mahkemece davalı karşı davacıya kusur olarak isnat edilen sadakatsizlik eylemi dava açılmasından sonra meydana gelmiştir. Her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir. Davadan sonra oluşan vakıalar görülmekte olan boşanma davasında hükme esas alınamaz, ancak yeni bir dava konusu yapılır ve ispat edilirse birleştirilerek görülecek yeni boşanma davasında bu sebeple boşanma kararı verilebilir.

Yargıtay 2. H.D 2015/1895 E, 2015/15882 K, 15.9.2015 T)

Sadakatsizlik Nedeniyle Tazminat

Boşanma sonucunda kusurlu olan eşin diğerine bir miktar maddi tazminat ödemesine karar verilir. Boşanmaya neden olan davranışlar, diğer eşin kişilik haklarını zedelemişse maddi tazminatla birlikte manevi tazminata da hükmedilir. Sadakatsizlik, diğer eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir davranış olarak kabul edildiğinden, boşanma sonucunda maddi ve manevi tazminata hükmedilir.

Boşanma Sonucunda Mal Paylaşımı

Aldatma (zina) nedeniyle boşanma sonucunda aldatan eşin katılma alacağının azaltılacağı veya tamamen kaldırılacağı özel bir hükümle düzenlenmiştir. Ancak, yukarıda açıkladığımız gibi, sadakatsizlik nedeniyle boşanma, zina özel nedenine değil, şiddetli geçimsizlik genel nedenine dayalı olacağından, mal paylaşımı konusundaki bu özel düzenleme geçerli olmaz. Mal rejiminin tasfiyesiyle ilgili genel hükümlere göre mal paylaşımı gerçekleşir.

Aldatma Nedeniyle Boşanmada Velayet Kime Verilir?

Velayet, boşanma sebebinden bağımsız olarak değerlendirilecek bir konudur. Eşlerden birisinin sadakatsiz davranışı, velayeti almasına engel teşkil etmez. Hakim, velayet düzenlemesi yaparken, çocuğun üstün yararını gözetir. Aldatma nedeniyle boşanmada velayetin kime verileceği sorusunun cevabı da, çocuğun üstün yararıdır.

Çocuğun yaşı, pedagojik durumu, eğitim ve temel ihtiyaçları, kimin yanında kalmasını gerektiriyorsa, aile hakimi velayeti o tarafa verecektir. Ancak anne veya babadan birisinin yaşamı veya özel koşulları, çocuğun bedensel ve zihinsel gelişimine zarar verme tehlikesi barındırıyorsa, velayet diğer tarafa verilir. Boşanma ile birlikte verilen velayet kararı sonrasında taraflar her zaman velayet değişikliği davası açabilirler. Velayet kararları, bu anlamda kesin hüküm niteliğinde değildir.

Sadakatsiz davranışlar nelerdir?

Sadakatsiz davranışlar sınırlı sayıda değildir. Cinsel birliktelik olmasa da üçüncü kişiyle duygusal yakınlaşma, flört, sosyal medya üzerinden duygusal ve cinsel içerikli yazışmalar ve bu nitelikteki görüşme ve buluşmalar sadakatsiz davranış olarak kabul edilebilir.

Evlilikte sadakat yükümlülüğü ne zaman biter?

Evlilikte sadakat yükümü evliliğin sona erme tarihine kadar devam eder. Evliliğin iptali, boşanma ve ölüm evliliği sona erdiren olaylardır. Boşanma durumunda sadakat yükümlülüğü boşanma davasının açılması ile değil, boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erer.

Sadakatsizlik ve aldatma durumunda tazminat hakkı doğar mı?

Sadakatsizlik ve aldatma eşin kişilik haklarına saldırı niteliğindeki eylemler olarak kabul edilir. Bu nedenlere dayalı boşanma durumunda aldatılan eş manevi tazminat isteyebilir.

Sadakatsizlik nedeniyle boşanmada malpaylaşımı nasıl olur?

Sadakatsiz davranışlar nedeniyle boşanma esasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel nedenine dayanır. Eşin sadakatsiz davranışları, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olmuştur. Aldatma ise Medeni Kanunda ayrıca düzenlenmiş özel bir boşanma nedeni olup, zinanın (cinsek birlikteliğin) kanıtlanmasına bağlıdır. Aldatma nedeniyle boşanma durumunda mal paylaşımında hakim aldatan eşin katılma alacağını azaltabilir veya tamamen kaldırabilir. Ancak sadakatsizlik nedenine dayanan boşanmada böyle özel hüküm olmadığından mal rejimi tasfiyesi genel hükümlere göre yapılır.

Mersin en iyi çekişmeli boşanma avukatı nasıl bulunur?

Sadakatsizlik, aldatma, terk gibi nedenlere dayalı boşanma davalarında kişiler en iyi çekişmeli boşanma avukatı arayışına girerler. Mersin çekişmeli boşanma avukatı, bu ilde çekişmeli boşanma davalarında yoğun çalışması ise pratikte uzmanlaşmış avukatları ifade eder. Bu avukatlar içerisinden seçilecek iyi bir boşanma avukatı desteği almak önemlidir. Maddi durumun avukat tutmaya elverişsiz olduğu durumlarda baro adli yardım servisinden de ücretsiz boşanma avukatı talep edilebilir.

Mersin boşanma avukatı hukuki desteği, anlaşmalı boşanma, çekişmeli boşanma, velayet, nafaka, mal paylaşımı davaları gibi aile hukuku davaları için avukatlık büromuza ulaşabilirsiniz.

Boşanma dava dilekçesi ve boşanma davasında kullanılabilecek deliller konusunda Boşanma Dava Dilekçesi ve Boşanma Davasında Deliller başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Mersin avukat çalışma alanında faaliyet yürüten avukatlık büromuza, aile hukuku davaları ve diğer uzmanlık alanlarımızla ilgili hukuki sorunlarınız için ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön