Mersin, İhsaniye Mh. 4903 Sk. No: 20 Kat: 1 D: 4 Akdeniz  
Gsm : 0532-601-48-61 / Tel: 0324-503-44-52

Mersin velayet avukatı

Velayetin Değiştirilmesi Davası

Velayet Nedir?

Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkında yeni bir düzenleme yapılmasının gerektiği durumlarda açılır.

Velayet, ergin olmayan (18 yaşını doldurmamış) çocuğun temsili, eğitimi ve genel olarak bakımı hakkında karar alma ve uygulama yetki ve yükümünü ifade eder.

Velayetin genel kapsamı Medeni Kanun 339. Maddesinde;

Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar.

Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür.

Ana ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar.

şeklinde açıklanmıştır. Bu düzenlemeden anlaşılacağı gibi, çocuğun velayet sahibi anne babanın sözünü dinleme yükümlülüğü karşısında, velayet sahibinin de çocuğun menfaatlerini gözetme ve onun kendi hayatıyla ilgili düşüncelerine değer verme yükümlülüğü vardır. Yani velayet sahibi anne ve babanın çocuğun hayatıyla ilgili karar alırken ona saygı göstermeleri kanuni bir görevdir.

Anne ve baba evli ise çocuk üzerinde ortak velayet hakları vardır. Ayrılık kararı veya boşanma davasının devam etmesi gibi bazı hallerde aile hakimi tedbiren velayeti anne veya babadan birisine verebilir.

Evlilik dışı çocukların velayeti kanunen anneye aittir.

Anne veya babadan birisinin ölümü durumunda velayet sağ olan tarafta olur. Anne ve babanın her ikisinin de ölmesi veya hakim kararıyla velayet haklarının kaldırılması durumunda ise çocuğa vasi atanır.

velayet davası
Mersin Velayet Avukatı

Boşanma Sonucunda Velayet

Anne ve babanın boşanması durumunda velayet kural olarak eşlerden birisine verilir. Boşanma durumunda ortak velayet Medeni Kanunda açıkça düzenlenmiş değildir. Bu nedenle Türkiye hukuk sisteminde uygulaması da çok yaygın olmayıp, hukuk sistemine yabancı ülke mahkeme kararlarının tanınması meselesi ile girmiştir. Yurtdışında boşanma ile birlikte verilen ortak velayet kararları uzunca bir süre “kamu düzenine aykırılık” gerekçesi ile tenfiz edilememişse de, 2017 tarihli bir Yargıtay kararı ile yabancı mahkemelerce verilen ortak velayet kararlarının uygulanmasının önü açılmıştır. İlgili Yargıtay kararı ve konu hakkında bilgi için Türkiye’de Ortak Velayet başlıklı yazımızı incelebilirsiniz.

Bu kararla birlikte, Türkiye’de verilen boşanma kararı ile birlikte ortak velayete hükmedilebileceği kabul edilmektedir. Ancak halihazırda ortak velayet uygulamasının ebeveynler arasındaki çatışmaları artırıp çocuğun psikolojik gelişimini olumsuz etkileyeceği düşüncesi baskın olup, ancak eşlerin anlaşması durumunda ortak velayete hükmedilebilmektedir.

Boşanma davası sonucunda velayetin kime verileceğinin belirlenmesinde temel kriter çocuğun sağlıklı gelişimi ve menfaatleridir. Eşler arasında velayet konusunda çekişme olması durumunda aile hakimi;

  • Eşlerin sosyal ve ekonomik durumu
  • Çocuğun yaşı itibari ile fiziksel ve psikolojik ihtiyaçları
  • Çocuğun eğitimi
  • Çocuğun belli bir yaş ve olgunlukta olması durumunda çocuğun istek ve tercihi gibi konularda araştırma yaparak bir karar verir.

Boşanma sonucunda verilen velayet kararıyla birlikte, velayet kendisine bırakılmamış olan tarafla çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasına da karar verilir. Ancak çocuğun gelişimi için önemli bir tehlike arz etmesi durumunda şahsi ilişki hakkı kısıtlanabilir veya tamamen kaldırılabilir.

Eşlerden hiç biri velayeti istemiyorsa hakim tarafların velayet hakkını kaldırarak yine çocuğun menfaatlerini koruyacak tedbirleri alır. Çocuğun bir kuruma veya başka bir ailenin yanına yerleştirilmesine karar verebilir.

Mersin Velayet Avukatı Desteği İçin

Hemen İletişime Geçebilirsiniz

Velayet Değişikliği Davası

Velayetin kime verileceği kararında olduğu gibi, velayetin kullanımında da en önemli kriter çocuğun üstün yararıdır. Boşanma ile birlikte velayet kendisine verilmiş olan taraf velayet hakkını kötüye kullanır veya velayet sorumluluklarını yerine getirmezse diğer taraf velayetin değiştirilmesi davası açabilir.

Velayet konusunda, değişen şartlara göre yeniden düzenleme yapılması her zaman istenebilir. Bu nedenle velayet konusunda verilen kararlar kesin hüküm oluşturmaz.

Velayetin değiştirilmesi davasında da, ilk velayet kararındaki kriterler gözetilir. Yapılan araştırma sonucunda çocuğun menfaatleri, velayet hakkında yeni bir düzenleme yapılmasını gerekli kılıyorsa bu koşullara göre velayet yeniden düzenlenir. Velayet aynı tarafta kalsa da, şahsi ilişki düzenlemesinde de değişiklik yapılabilir.

Mersin Velayet Avukatı
Velayet Davaları

Yeniden Evlenme, Şehir Değişikliği veya Çocuğu Göstermeme Velayet Kaybına Yol Açar mı?

Velayet kendisine verilmiş olan tarafın yeniden evlenmesi tek başına velayetin kaldırılması veya değiştirilmesine yol açmaz. Bu durum kanunda açıkça belirtilmiştir.

Velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velâyetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velâyet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velâyet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir.

(TMK m. 349)

Yani tek başına evlilik, velayetin kaldırılmasına neden teşkil etmez. Ancak söz konusu evlilik sonucunda çocuğun sağlıklı gelişimi ve menfaatleri ciddi anlamda zarar görecekse velayet değişikliği gerekebilir.

Çocuğun yerleşim yeri, velayet sahibinin yerleşim yeridir. Velayet sahibinin yaşadığı şehri değiştirmesi için diğer ebeveynin izni veya mahkeme kararı gerekmez. Velayet sahibi yaşayacağı yeri belirlemekte serbesttir. Şehir değişikliği tek başına velayet kaybına yol açmaz. Ancak diğer ebeveynin şahsi ilişki hakkını engellemek amacıyla çocuğun yerleşim yerinin değiştirilmesi durumunda velayet kaybı söz konusu olabilir. Şehir değişikliğinin, şahsi görüş hakkının sürekli engellenmesi ile birlikte yaşanması durumunda velayet değişikliğine karar verilebilir. Şehir değişikliği söz konusu olmasa da, mahkemece verilen şahsi ilişki kararının sürekli ihlali ve görüşmenin engellenmesi velayet hakkının kaybına yol açar. Bu durum birçok Yargıtay kararında da belirtilmiştir.

Velayet Davasında Hakim Çocukları Dinler mi?

İdrak çağına gelmiş çocuğun, kendisi hakkında alınacak hukuki kararlarda görüşünün alınması ve söz sahibi olması gerekir. Bu gereklilik, tarafı olunan çocuk haklarına ilişkin uluslararası sözleşmeler uyarınca yasal bir zorunluluktur. Bu zorunluluğa son dönem Yargıtay kararlarında da vurgu yapılmakta, idrak kabiliyetine sahip çocuğun görüşünün bizzat alınmaması bozma nedeni olabilmektedir.

Velayet davasında kurulan hükmün incelenmesinde; çocuk idrak çağında olup çocuğa adli merci önündeki kendilerini ilgilendiren davalarda kendi görüşünü ifade etmesine müsaade edilmesini ve yüksek çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde ifade ettiği görüşe gereken önemin verilmesi gerekir. Mahkemece çocuğa görüşünü ifade etmesi olanağı tanınmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; ortak çocuğun olası sonuçları hakkında bilgilendirilerek velayeti ile ilgili tercihinin sorulması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, çocuğun üstün yararının velayetinin ebeveynlerden hangisine bırakılmasında olduğunun saptanması, hasıl olacak sonucuna göre karar vermek olmalıdır.

(Yargıtay 2. H.D 2017 / 226 E, 2017/1180 K, 07.02.2017 T)

Uygulamada idrak yaşı 8 olarak kabul edilmektedir. Bu kabul ve uygulama uyarınca, velayet davalarında 8 yaşından büyük çocukların bizzat görüşlerinin alınması gerekir.

Velayet davasında çocuğun dinlenilmesi ile bu konudaki yasal ve uluslararası düzenlemeler hakkında bilgi için Velayet Davalarında Çocuğun Tercihi başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Velayet Davası
Boşanmada Velayet Kime Verilir

Çocuk Hakkındaki Kararlara Hâkim Müdahalesi

Eşler velayet hakkını ortak kullanırken de velayetin anne veya babadan birisinde olduğu durumlarda da çocuğun menfaatiyle ilgili bazı kararlar için aile hâkimine başvurulabilir.

Çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, ana ve baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse hâkim, çocuğun korunması için uygun önlemleri alır.

(TMK m. 346 )

Evlilik içerisinde velayet ve mali tedbirler konusunda aile hakiminin karar alma yetkisi hakkında ayrıntılı bilgi için Evlilik Sürerken Aile Hakiminin Alabileceği Tedbirler başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Velayet Değişikliği Davası Açma Süresi

Velayet değişikliği davasının herhangi bir süresi bulunmamaktadır. Mahkemece verilen bir velayet kararından sonra, şartların ve çocuğun menfaatlerinin değişmesi halinde her zaman velayet konusunda yeni bir düzenleme yapılması istenebilir. Ancak anlaşmalı boşanma ile velayeti karşı tarafa bırakmış olan tarafın, kararın kesinleşmesinden kısa bir süre sonra velayet değişikliği davası açması, hakkın kötüye kullanılması olarak yorumlanıp reddedilebilmektedir.

Velayet Değişikliği Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Velayet değişikliği davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise velayet hakkını kullanan davalının (aynı zamanda çocuğun) yerleşim yeri mahkemesidir. Velayet davaları HMK uyarınca çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığından ayrıca velayet değişikliği talep eden davacının yerleşim yerindeki aile mahkemeleri de davaya bakmaya yetkilidir.

Dava 17.7.2013 tarihinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Bu sebeple; artık davacının müşterek çocuğun velayetinin anneden alınıp kendisine verilmesi yönündeki talebi, bir “çekişmesiz yargı” işidir (6100 s. HMK. m. 382/2-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilmiştir (6100 s.HMK.m.384). Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki “çekişmesiz yargı ile” ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Öyleyse, yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ile ilgili talebin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır.

(Yargıtay 2. H.D. 2014/25983 E, 2014/26169 K sy 22.12.2014 T)

Hukuk Muhakemeleri Kanunu velayetin kaldırılması, eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davaları çekişmesiz yargı işi kabul etmiştir. Aynı Kanunun ilgili maddesine göre de, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işlerinde talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir. Bu Kanunda ve Türk Medeni Kanununda, münhasıran velayete ilişkin davalarda yetkiyi düzenleyen aksine bir hüküm bulunmamaktadır. Aynı Kanunun genel yetkiye ilişkin ilgili maddesi çekişmeli yargıya ilişkin işlerde geçerlidir. Bu bakımdan davacı, oturduğu yer mahkemesinde bu davayı açabilir.

(Yargıtay 2. H.D. 2013/18057 E, 2013/24954 K, 04.11.2013 T)

Sık Sorulan Sorular

Çocuğun Velayeti Nasıl Alınır?

Boşanma sırasında müşterek çocuğun velayeti hakkında karar verme yetkisi aile hakimindedir. Velayete sahip olmayan anne veya baba velayeti almak istiyorsa bunun için velayet değişikliği davası açmalıdır. Bu davada çocuğun fiziksel, bilişsel ve psikolojik ihtiyaçları gözetilerek velayet hakkında yeniden düzenleme yapılabilir.

Hangi Durumlarda Çocuğun Velayeti Babaya Verilir?

Çocuğun velayetinin hangi durumlarda anneye hangi durumlarda babaya verileceğine ilişkin kanunda açık bir düzenleme yoktur. Velayet konusunda karar verilirken çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları dikkate alınır. Çocuğun ihtiyaç ve menfaatleri baba yanında yaşamasını gerektiriyorsa velayet babaya verilebilir. Bununla birlikte belirtmek gerekir ki, bebeklerin ve küçük çocukların anne bakımına ihtiyaç duyacakları kabul edilerek velayet çok büyük ihtimalle anneye verilir. Ancak annenin yaşam tarzı çocuğun sağlığına ve gelişimine ciddi anlamda zarar veriyorsa küçük çocuğun velayeti de babaya verilebilir.

Velayette Kardeşler Ayrılır Mı?

Uygulamada velayet düzenlenirken kardeşlerin bir arada olması istenir. Şartlar zorunlu kılmadıkça velayette kardeşler ayrılmaz.

Velayeti Alan Taraf Başka Bir Şehre Taşınabilir Mi?

Velayeti alan taraf başka bir şehre taşınabilir. Kanunda bunu yasaklayan bir hüküm yoktur. Bu durumda şahsi ilişki hakkı olan taraf mahkemeden şahsi ilişki günlerinin yeni duruma göre tekrar düzenlenmesini isteyebilir.

Velayet değişikliği davalarında Mersin velayet davası avukatı hukuki desteği için avukatlık büromuza ulaşabilirsiniz.

Aile hukuku, gayrimenkul hukuku, miras ve sağlık hukuku gibi tüm çalışma alanlarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Velayetin Değiştirilmesi Davası” hakkında 5 yorum

  1. Merhabalar lütfen cevap verirseniz çok mutlu olurum.. ben 1 yıl önce eşimden anlaşmalı boşandım. Beni aldattığını yakaladım bu durumu öğrenince 2.5 yaşındaki kızımı doğdugundan beri herseyiyle ilgilenip onun için bir anne baba oldugum için kızıma olan düşkünlüğümden dolayı eski karıma anlaşalım hiç uzatmayalım bana kızımı ver sen maddi olarak istediğini al dedim. Eski karım bunu kabul edıp kızımı anlaşmalı olarak bana verdı maddi olarak öncelikleri aldı. Maddi aldıklarında haksızlık yapmayıp banada yarı yarıya verdi. Ben kızımı aldıgımda altı baglanıyordu ona her egıtımı verdım onu 3 yasında kreşe yazdırdım her anında yanındayım annem bana tasındı işteyken annem bakıyor. Kızımın gelişimi için çocuk gelişimi, 4-7 yaş çocuk gelişimi ve etkinlikleri, masal anlatıcılıgı ve terapisi , çocuk resim analizi eğitimleri alıp sertifikalarımıda aldım. Kızımı yaşına uygun etkınlıklere yazdırıp spor okuluna da yazdırdım (jimnastik). Düzenli pedagog görüşmeleri yapıyorum. Annesi kızını ne görmek istese veriyorum günde 2-4 saat arası veriyorum her istediğinde. 15 günde bir onda kalıyor hakkı olarak. Görüntülü görmesi ve görüşmesine hıc engel de olmuyorum. Annesi kızını almak ıcın bana bu hafta velayeti geri alma davası acacakmıs kızım şuan 3.5 yaşında oldugu ıcın cevremdeki herkes anne şefkatine ihtiyacı var alır diyorlar. Sizin bu konudaki yorumunuz nedir. Evliykende hıc bır sucum yoktu hep cocuk bakıyordum şimdide elimden geldiğince bakıyorum sizce süreçim nasıl olur nolur cevap yazarmısınız uykularım kaçıyor artık.

    1. Merhaba. Henüz ortada açılmış bir dava olmadığını söylüyorsunuz. Böyle bir dava açılırsa avukat yardımı almanızı tavsiye ederim. Velayet davalarında “şöyle olursa ne olur” gibi soyut ihtimaller üzerinden hukuki değerlendirme yapılamaz. Davanın tüm şartları ile değerlendirilmesi ve takibi gerekir.

  2. Aynı olay şuan başımda var. Ama ben önce Allah’a sonra da hakiminde bir erkek bebesinin üstüne titredigini ve bir erkeğin çok büyük fedakarlıkla büyüttüğünü bilir ve vicdanıyla hükmeder. Anneleri gittiğin de 2 bucuk ve 3 buçuk yaşında ki 2 oğlum vardı. Kendi annem çok önceden vefat ettiği için işi gücü bırakıp 2 yıldır elimde olan parayla bugüne geldik. 2 çocukla ne yediniz diyenşer olacaktır ama 400000 TL yi buldum. Bu 400 bini yemedik ama işe gidip kazanamadığım gibi sürekli gider vardı. 120 bin edecek arabayı psikolog aciliyetimden 85 bine verdim. Bunlar yavrularıma feda olsun tabii. Ama tam hayatım rayına otururken karşı tarafın talebini direk ret vermeli yada bilir kişi atayıp maddi manevi giderin yarısını önce vereceksin sonra dava açacaksın deseler karşı taraf zaten fikrinden büyük ihtimalle cayar. Ben mahalle arasında erkek kuaförüyüm. Aklıma bu kadar geldi.

  3. Merhabalar ben eşimden anlaşmalı boşandım. Anlaşma protokolünde her hafta babası bebeği görebilir şartı var. Ben farklı bir şehire kardeşimin yanına taşınacağım ve görmesine engel olmayacağım bu bir sorun teşkil eder mi? Teşekkürler şimdiden.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön