Mersin, İhsaniye Mh. 4903 Sk. No: 20 Kat: 1 D: 4 Akdeniz  
Gsm : 0532-601-48-61 / Tel: 0324-503-44-52

Velayet Davası

Velayet Davası ve Uluslararası Çocuk İadesinde Çocuğun İsteği ve Tercihi

Velayet Davalarında Hakim Çocuğu Dinler Mi?

Özellikle velayet ve uluslararası çocuk iadesi gibi, çocuğun sağlıklı gelişiminin temel alındığı davalarda, diğer koşuların yanında, belli bir yaşa ve olgunluğa erişmiş çocuğun nerede veya kiminle yaşayacağına dair tercih ve istekleri de önem arz etmektedir.

Konuyla ilgili birçok uluslararası sözleşmede bu husus özel olarak düzenlenmiş ve Türkiye de bu sözleşmelere imza atarak, iç hukuk düzenlemesi gibi bağlayıcılık özelliği kazandırmıştır.  

Bununla birlikte doğrudan velayet düzenlemesine ilişkin olmasa da, Medeni Kanun’da çocuğun kendisini ilgilendiren konulardaki kararlara katılma hakkına değinilmiştir.

Ana ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar.

TMK m.339/3

Çocuk hakları temelinde ele alınması gereken bu düzenlemeler, uluslararası velayet davalarında önem arz ettiği gibi, iç hukuk uygulamalarında ve velayet davalarında da uyulması gereken kurallardır. Bu kurallar uyarınca, belli bir yaşa ve olgunluğa sahip çocukların, kendileri hakkındaki velayete ilişkin davalarda dinlenmeleri şarttır.

Uluslararası Çocuk İadesi İşlemlerinde

Türkiye’de Avukat Desteği için

Hemen İletişime Geçebilirsiniz

1. Çocuk Kaçırmanın Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi

Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesinin amacı giriş bölümünde “çocuğu uluslararası alanda kanuna aykırı bir yer değiştirmenin zararlı etkilerinden korumayı ve mutat ikametgahı devletine derhal dönüşünü teminat altına almak için usuller tespit etmek ve ziyaret hakkının korunmasını sağlamayı arzu etmek” olarak tanımlanmış; ancak gerek “mutat mesken kavramının muğlak ve geniş tanımı, gerekse de iadenin reddine olanak veren istisna hükümleri ile asıl olarak çocuğun yüksek menfaatlerinin korunmasını amaçlamıştır. Söz konusu sözleşmenin 12/3. Maddesinde ise iadesi istenen çocuğun tercihine özel bir vurgu yapılmış ve kendisini ifade edebilecek yaştaki çocuğun açık tercihinin tek başına iadeye engel teşkil edebileceği düzenlenmiştir.

“Adli veya idarî makam keza çocuğun, geri dönmek istemediğini ve görüşünün göz önünde bulundurulmasının uygun olacağı bir yaşa ve olgunluğa erişmiş bulunduğunu gözlerse, geri dönmesini emretmeyi reddebilir.”

(Lahey Sözleşmesi m.13/2)

Görüldüğü gibi düzenleme, çocuk iadesine dair sözleşmenin diğer şartlarının varlığı halinde dahi, kendini ifade edebilecek yaşta olan çocuğun tercihi nedeniyle iadenin reddedilmesine olanak sağlamaktadır.

2. Avrupa Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi

1999 tarihli Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin 6. Maddesi; “Bir çocuğu ilgilendiren davalarda adli merci, bir karar almadan önce:

a)…

b) Çocuğun iç hukuk tarafından yeterli idrak gücüne sahip olduğunun kabul edildiği durumlarda,

– çocuğun bütün gerekli bilgiyi edindiğinden emin olmalıdır.

– çocuğun yüksek çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde, gerekirse kendine veya diğer şahıs ve kurumlar vasıtasıyla, çocuk için elverişli durumlarda ve onun kavrayışına uygun bir tarzda çocuğa danışmalıdır.

– çocuğun görüşünü ifade etmesine müsaade etmelidir.

c) çocuğun ifade ettiği görüşe gereken önemi vermelidir” şeklindedir.

3. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi

Yine Türkiye’nin taraf olduğu 1989 tarihli Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 12. Maddesi:

“1.Taraf Devletler, görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar.

2. Bu amaçla, çocuğu etkileyen herhangi bir adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci ya da uygun bir makam yoluyla dinlenilmesi fırsatı, ulusal yasanın usule ilişkin kurallarına uygun olarak çocuğa, özellikle sağlanacaktır.”

Uluslararası Lahey Sözleşmesi uyarınca iade talebi konulu davalarda Yargıtay daire ve Hukuk Genel Kurulu kararlarında da birçok kez söz konusu sözleşmeler doğrultusunda, iadesi istenen çocuğun iradesinin dikkate alınması gerektiğine vurgu yapılmıştır.

“Somut olay açısından Sözleşme’nin hükümlerine bakıldığında…

Taraf bir devlet, … Çocuğun, geri dönmek istemediğini ve görüşünün göz önünde bulundurulmasının uygun olacağı bir yaşa ve olgunluğa erişmiş bulunduğu gözlenirse geri dönmesini emretmeyi reddedebilir.

Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi 6. Ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 12. Maddeleri de, iç hukuk tarafından yeterli idareye sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir…

Mahkemece, 27.10.2007 doğumlu …’nun … Bir uzmandan rapor alınarak ve inceleme tarihi itibariyle kendisini ilgilendiren davada kendisini ifade etme olgunluğuna erişen çocuğun görüşü de alınarak, sonucu uyarınca çocuğun iadesi hususunun değerlendirilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. H.D. 2016/10737 E, 2016/13560 K, 05.10.2016 T)

“Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi”nde de, çocukların kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etme hakkını güvence altına almıştır. Bu Sözleşmenin 3. ve 6. maddelerinde yeterli idrak gücüne sahip olduğu iç hukuk tarafından kabul edilen bir çocuğa, adli merci önünde kendisini ilgilendiren davalarda, görüşünü ifade etme hakkı tanınmış, dahası adli merciin, çocuğun yüksek çıkarına açıkça ters düşmedikçe, ifade ettiği görüşe gereken önemi vereceğini hükme bağlamıştır.

1980 tarihli La Haye Sözleşmesi de, 13. maddesinin (2) fıkrası;

bu hükümlere uygun olarak; iade talebini karara bağlayacak olan adli veya idari makamın, çocuğun geri dönmek istemediğini ve görüşünün göz önünde bulundurulmasının uygun olacağı bir yaşa ve olgunluğa erişmiş bulunduğunu gözlerse, iade isteğini reddedebileceğini belirtmiştir.

1980 tarihli La Haye Sözleşmesine göre iadesi talep edilen çocuklardan O.27.04.1996, G. ise 20.12.1999 doğumlu olup, Türkiye ‘ye getirildikleri tarih itibarıyla 14 ve 11 yaşındadırlar. Her ikisi de yaşları itibarıyla görüşlerini ebeveynlerinden bağımsız olarak oluşturma yeteneğine sahiptirler.

Çocukların her ikisi de, mahkemece dinlenmişler ve uzmana da görüşlerini ifade etmişlerdir. Beyanlarında “geri dönmek istemediklerini, Türkiye’de anneleriyle birlikte kalmak istediklerini” ifade etmişlerdir.

Çocukların ifade ettikleri bu görüşlerinin onların üstün menfaatine aykırı düştüğü, çıkarlarına hizmet etmeyeceği yönünde dosyada ciddi delil ve olgular bulunmamaktadır. Öyleyse Sözleşmenin 13. maddesinin (2.) fıkrası uyarınca iade isteğinin reddine karar verilmesi gerekir.” (Yargıtay HGK 2013/2-1772 E, 2013/1557 K, 13.11.2013 T)

Türkiye’de uluslararası hukuk davalarında avukat hizmeti veren avukatlık büromuzun uluslararası velayet davaları konusundaki açıklamaları için bkz. Uluslararası Velayet Davaları

Uluslararası Lahey Sözleşmesi Uyarınca Çocuk İadesi davaları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Uluslararası Çocuk Kaçırma ve İadesi

Uluslararası Lahey Sözleşmesi Uyarınca Çocuk İadesi Talebinin Reddi Sebepleri hakkında Yargıtay kararları ve ayrıntılı açıklamalar için bkz. Uluslararası Çocuk Kaçırma Durumunda İadenin Reddi Sebepleri

Velayet davasında çocuğa sorulur mu?

Velayet davasında, çocuğun belli bir yaşta ve olgunlukta olması durumunda çocuğa tercihi sorulur. Yargıtay kararları uyarınca, 8 yaşından büyük çocukların velayet davalarında isteğinin sorulması gerekir.

Uluslararası çocuk iadesinde çocuğun isteği dikkate alınır mı?

Lahey Sözleşmesi uyarınca, kendi ifade edebilecek olgunluktaki çocuğun, mutat yerleşim yerinin bulunduğu ülkeye dönmek istememesi, iade talebinin reddine olanak sağlar. Bu anlamda, çocuk iadesi davalarında çocuğun isteği önemlidir.

Türkiye’de tanıma ve tenfiz avukatı arayışı ve yabancı mahkeme kararlarının Türkiye’de uygulanması hakkında ayrıntılı bilgi için Mersin Avukatlık Ofisimize ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön