Ketmi Verese (Gizlenen Mirasçı) Davası

Ketmi verese davası, kanunda düzenlenmiş bir dava türü değildir. Ancak uygulamada yer bulan bir miras hukuku davasıdır.

Ketmi Verese Nedir?

Ketmi verese, herhangi bir nedenle, mirasçılardan birisinin gizlenerek, mirasın diğer mirasçılar arasında paylaşılması durumudur. Hak sahibi mirasçının, bu duruma itiraz hakkı vardır.

Medeni Kanun uyarınca tereke üzerinde tüm mirasçılar elbirliği ile hak sahibidir. Tereke üzerindeki tüm tasarruf işlemleri, ancak tüm mirasçıların katılımı ile yapılabilir. Ketmi verese durumunda, diğer mirasçılar arasında yapılan paylaşım ve miras sözleşmeleri geçersiz hale gelir. Çünkü, veraset ilamında eksik mirasçı olduğundan, tüm mirasçıların katılma şartı gerçekleşmemiş olur. Yine hatalı veraset ilamına dayanılarak yapılmış olan tapu işlemleri de yolsuz tescil haline gelir. Gizlenen mirasçı, yolsuz tescilin tespiti için tapu iptal ve tescil davası açmalıdır.

Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı bedel isteğine ilişkindir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile davalılar adına oluşan tescilin yolsuz olduğu saptanarak davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Ancak, her bir davalının sorumlu olduğu miktar, iptaline karar verilen mirasçılık belgelerinde davacının mirasçı olarak yer almaması nedeniyle yasal miras paylarından fazla intikal eden kısımla sınırlıdır.

Mahkemece, her bir davalının sorumlu olduğu miktarın denetime elverişli şekilde bilirkişiye ayrı ayrı hesaplattırılması ve usuli kazanılmış hak ilkeleri gözetilerek her bir davalı yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken bütün davalıların bedelden müştereken sorumlu tutulmaları hatalı olup, açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekir.

(Yargıtay 1. HD. 2016/5627 E, 2019/4860 K, 26.09.2019 T)

Veraset İlamının İptali

Veraset ilamı (mirasçılık belgesi), mahkeme tarafından verilmiş olsa dahi kesin hüküm niteliğinde değildir. Ancak aksi ispat edilene kadar geçerlidir. İster mahkeme ister noter tarafından verilmiş olsun, mirasçılık belgesinin iptali ancak dava yoluyla mümkündür. Veraset ilamının iptali davası, belgede görünen mirasçılara yöneltilen hasımlı bir dava türüdür. Belgede görünen mirasçılardan ölen varsa, dava onun mirasçılarına yöneltilir.

Miras hakkını alamayan gizlenen mirasçı, tapu iptali veya miras paylaşımı davası açmadan önce veraset ilamının iptali davası açmalıdır. Mirasçılık belgesi iptal edilmeden ketmi verese davası açılması halinde ise, mahkeme yine iptal davası açmak için süre verecektir. Verilen süre içerisinde veraset ilamının iptali davası açılmazsa, ketmi verese davası usulden reddedilir.

Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Ketmi verese ( mirasçılığın gizlenmesi ) davalarında uyuşmazlık hasımlı olarak alınacak veraset ilamı ile çözümlenebilecektir.

Somut olaya gelince; hem intikale esas alınan veraset ilamı hem de davacıların mirasçılığını gösteren ve karara dayanak alınan veraset ilâmı hasımsız alınmış olup, mirasçılık belgelerinin aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu gözetilerek bu konudaki uyuşmazlığın hasımlı veraset ilamı alınarak açıklığa kavuşturulması zorunludur.

Ne var ki, davacılar tarafından dosyaya hasımlı veraset ilamı sunulmadığı gibi kendilerine hasımlı veraset ilamı almaları için olanak da tanınmamıştır…

Hâl böyle olunca; davacılara hasımlı veraset ilamı almaları için olanak tanınması, alınacak hasımlı mirasçılık belgesinde davacıların mirasçı oldukları ve taraf ehliyetlerinin bulunduğu belirlendiği takdirde işin esasının incelenmesi ve sonuca göre karar verilmesi gerekirken değinilen husus üzerinde durulmaksızın hüküm kurulması doğru değildir.

Yargıtay 1. H.D. 2016/16030 E, 2020/231 K, 16.1.2020 T)

Geriye Dönük Miras Hakkı Nasıl Alınır?

Önceki veraset ilamının iptali ile gizlenen mirasçının da bulunduğu yeni bir veraset ilamı ortaya çıkar. Ancak miras paylaşımı, iptal edilen veraset ilamına göre yapılmış olabilir. Bu durumda gizlenen mirasçının geriye dönük miras hakkını alabilmek için miras paylaşımına ilişkin başka davalar açması gerekir. Bu davalar, terekedeki taşınır malvarlığı için mirasın bölüşümü; taşınmazlar için ise tapu iptali davası olacaktır. Bununla birlikte gizlenen mirasçı, şartların varlığında, vasiyetnamenin iptali, muris muvazaası, tenkis veya denkleştirme gibi, miras hakkına ilişkin davaları açabilir.

Ketmi Verese Nedeniyle Tapu İptali Davası

Terekedeki taşınmazlar, diğer mirasçılar arasında paylaşılmış olabilir. Ketmi verese halinde, tapudaki bu işlemler yolsuz tescil haline gelir. Ancak, sadece veraset ilamının iptali ve gizli mirasçıyı gösterir yeni bir veraset ilamının alınması, tapudaki tescilin iptaline yetmez. Bunun için hakkı ihlal edilen mirasçının tapu iptal ve tescil davası açması gerekir.

Tapu iptali davası sonucunda, taşınmazlar terekeye döner ve mirasçılar arasında tekrar paylaşım yapılır. Bu arada mirasçılar arasında ölen varsa, dava ölen mirasçının mirasçılarına da yöneltilir.

Taşınmazı iktisap eden mirasçı, gayrimenkulü üçüncü bir kişiye devretmiş olabilir. Bu durumda tapu iptali her zaman mümkün olmaz. Taşınmazı devralan üçüncü kişi iyi niyetli ise onun hakları korunur ve tapu iptali gerçekleşmez. İyi niyetten kasıt, üçüncü kişinin ketmi verese durumunu bilmiyor veya bilemeyecek durumda olmasıdır. Bu halde tapu iptali mümkün olmasa da, taşınmazı devretmiş olan mirasçının, gizli mirasçıya karşı sorumluluğu devam eder. Gizlenen mirasçının bu durumda, diğer mirasçıdan alacak hakkı olur.

Gayrimenkulü devralan üçüncü kişi, devir sırasında ketmi verese durumunu biliyor veya bilecek durumda ise devir iptal edilir.

Dava, ketmi verese( mirasçılığın gizlenmesi ) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

Kayıt maliki davalı, yüklenicinin eşi olup, yüklenici satışı davacılar dışındaki diğer mirasçılara vekaleten gerçekleştirmiştir. Satın alan kişinin davacıların da mirasçı olduklarını bilmesi halinde edinimine değer verilemeyeceği kuşkusuzdur.

Ne var ki, davalının iyi niyeti yönünden hükme yeterli araştırma yapılmamıştır.

Hal böyle olunca; daha önce dinlenen taraf tanıkları yeniden dinlenerek, davalı ile eşinin davacıların da taşınmazda hak sahibi olduğunu bilip bilmediğinin araştırılması, biliyor/bilebilecek konumda iseler davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

(Yargıtay 1. HD. 2016/ 11927 E, 2019/ 4782 K, 23.09.2019 T)

Ketmi Verese Davası Zamanaşımı

Ketmi verese davası için herhangi bir sınırlayıcı süre yoktur. Çünkü iptal edilen veraset ilamına dayalı yapılan işlemler geçersizdir. Geçersiz veya yolsuz işlem üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin, geçerli bir iktisap haline gelmez. Ketmi verese durumunda, diğer mirasçılar bakımından, taşınmazlar üzerinde kazandırıcı zamanaşımı gerçekleşmez. Yani gizli mirasçı, mirasçılık belgesinin iptaline dayalı ketmi verese davasını her zaman açabilir.

Miras Davaları

Yasal mirasçıların haklarının ihlal edilmesi durumunda açılabilecek farklı türde davalar vardır. Vasiyetnamenin iptali, muris muvazaası nedeniyle tapu iptal tescil, izaleyi şuyu, tenkis, iade ve denkleştirme davaları, miras hukuku davalarıdır. Bu davalar miras davaları olarak anılsa da, her birinin hukuki dayanağı farklıdır. Yine bu davalar, usul, süre ve görevli mahkeme bakımından farklılık gösterir. Bu nedenle, saklı pay veya miras hakkının ihlali halinde açılacak davanın tespiti ve takibi için iyi bir miras avukatı desteği önemlidir. Mersin miras avukatı olarak hizmet veren avukatlık büromuz, miras davalarında tecrübe sahibidir. Miras hukukunda en iyi avukat tavsiyesi ve çözüm yolları için hukuk büromuza ulaşabilirsiniz.

Mersin avukat uzmanlık alanlarımıza buradan ulaşabilirsiniz.