Mersin, İhsaniye Mh. 4903 Sk. No: 20 Kat: 1 D: 4 Akdeniz  
Gsm : 0532-601-48-61 / Tel: 0324-503-44-52

Ticaret Hukuku

Şahıs Şirketleri ve Limited Şirketler

14.02.2011 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6102 sy Türk Ticaret Kanunu’ nda şirketlerle ilgili düzenlemelerde bir takım değişikliklere gidilmiştir.
Tüm değişiklikleri ayrıntılı olarak ele almayacak olmakla birlikte yeni düzenlemede yer alan şahıs şirketleri ve sermaye şirketi türlerinden limited şirketi genel hatlarıyla ele almak bu yazının konusunu oluşturmaktadır.

Şahıs Şirketleri:

Kolektif Şirket:

Bir şahıs şirketi türü olan kolektif şirket Ticaret Kanunu’nun 211 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Kanun düzenlemesine göre; “gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklardan hiçbirinin sorumluluğu şirket alacaklılarına karşı sınırlandırılmamış olan şirket türüdür.” Tanımdan da anlaşılabileceği gibi, kolektif şirket ortakları, şirket alacaklılarına karşı sadece şirketin sermayesi ve malvarlığı ile değil, şahsi malvarlıkları ile de sorumludur.

Kolektif şirketin kuruluşu yazılı şekil şartına tabidir. Sözleşmedeki imzaların noter tarafından onaylanması gerekmektedir. Belirtilen bu şartlar geçerlilik şartıdır. “Sözleşmesi kanuni şekilde yapılmamış veya sözleşmeye konması zorunlu olan kayıtlardan biri veya bazıları eksik yahut geçersiz olan bir kollektif şirket, adi şirket hükmünde olup, hakkında 216 ncı madde hükmü saklı kalmak şartıyla, Türk Borçlar Kanununun adi şirketlere ilişkin hükümleri uygulanır.” (TTK m.214)

Kanun şirketin kuruluşundan sonra ticaret sicil müdürlüğünde tescil yükümü getirmiştir. Bu yüküm aynı zamanda tüzel kişiliğin kazanılmasının da şartıdır. Ortakların bu yükümü yerine getirmeden önce veya şirket sözleşmesi yapmadan, şirket unvanı ile ticari faaliyete başlaması durumunda ise üçüncü kişilere karşı müteselsilen sorumlu olacakları 216. Madde ile düzenlenmiştir.

Kolektif şirketlerde ortakların birbiriyle ilişkileri konusunda sözleşme serbestisi ilkesi kabul edilmiştir. Ortaklar bu ilişkileri sözleşmede istedikleri şekilde düzenleyebilirler. Yine yönetim ve temsil yetkisini tüm ortaklar kullanabilecekleri gibi, sözleşme ile bir veya birden çok ortağa yetki verebilirler. Ancak karar almada oy hakkı konusunda kanunun emredici hükmü mevcuttur. Buna göre her ortağın bir oy hakkı vardır; aksine düzenlemeler geçersizdir.

Kolektif şirketin tanımında belirtilen şirket alacaklılarına karşı ortakların sorumluluğu 236. Maddede de açıkça ve daha ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Buna göre; “Ortaklar, şirketin borç ve taahhütlerinden dolayı müteselsilen ve bütün mal varlığı ile sorumludur.” Aynı maddenin devamında, şirket kuruluşunda yer almış olan ortaklar dışında, şirkete daha sonra katılan ortaklar da, katılmalarından önce doğmuş olsa bile şirket borçlarından tüm malvarlığı ile sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Şirket sözleşmesine bu hükme aykırı olarak konan şartlar üçüncü kişilere karşı geçerli olmayacaktır. Yani kanunun bu düzenlemesi üçüncü kişilerle şirket arasındaki ilişkilerde emredici niteliktedir.

Kanun, ortakların şirket borçlarından kişisel sorumluluğunu ikinci dereceye koymuştur. Yani şirket borçlarından birinci derecede şirket sorumlu olacak, ancak şirkete karşı yapılan takip semeresiz kalmış ise ortakların şahsi mal varlıklarına gidilebilecektir. Yine şirkete tebliğ edilmiş olan icra emrinin yerine getirilmemesinden dolayı şirket ile birlikte ortakların da iflası talep edilebilecektir. Kanun ayrıca ortakların şahsi alacaklıları ile şirket alacaklıları arasında da bir derecelendirme yapmış ve şirketin iflası halinde şirket alacaklılarına öncelik tanımıştır. Kanunun 239. Maddesine göre “şirketin iflası hâlinde, şirket alacaklıları alacaklarını almadıkça, ortakların kişisel alacaklıları şirket mallarına başvuramazlar.”

Kanun kolektif şirketin sona erme sebeplerini 243. Maddede şu şekilde düzenlemiştir:

a) Konkordato ile sonuçlanmış olsa bile şirketin iflası.

b) Şirket sermayesinin tamamının veya üçte ikisinin kaybedilmesine rağmen, sermayenin tamamlanmasına veya geri kalan sermaye ile yetinmeye karar verilmemiş olması.

c) Şirketin diğer bir şirket ile birleşmesi.

d) Kanunun 215 inci maddesinde gösterilen süre içinde veya sonra tescil ve ilan yapılmamışsa, aradan ne kadar süre geçmiş olursa olsun, ortaklardan herhangi birinin istemi üzerine ve bu ortağın noter aracılığıyla diğer ortaklara uygun bir süreyi içeren ihtar göndermiş olması şartıyla mahkemece feshe karar verilmesi.

e) 254 üncü madde hükmü saklı kalmak üzere ortaklardan birinin iflası.

İstisna olarak sayılan 254. Maddedeki düzenlemede ise ortaklardan birisinin iflası durumunda iflas eden ortağın ortaklıktan çıkarılabileceği ve bu şekilde şirketin diğer ortaklar arasında devam edebileceği yönündedir. Bu durumda iflas eden ortağın şirketteki payının iflas masasına ödenmesi gerekmektedir.

Komandit Şirket:

Şirket ana sözleşmesinde ortaklığın komanditer olduğu açıkça saptanamıyorsa, bu şirket kollektif şirket sayılır.

Üçüncü kişilerin şirketten alacakları konusunda ortakların sorumluluklarında komandite ortaklar tüm malvarlıkları ile, komanditer ortaklar ise şirkete koymuş oldukları sermaye oranında sorumlu olacaklardır. Bununla birlikte komanditer ortak, şirkete koyduğu sermayeyi aşan bir tutar ile sorumlu olacağını açıkça ilan etmiş ise ilan ettiği bu tutar ile sorumlu olacaktır.

Bir Sermaye Şirketi Türü Olarak Limited Şirket

TTK 573 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiş olan limited şirket bir veya daha fazla gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticari unvan adı altında kurulan, esas sermayesi belirli şirket türüdür. Kanunun eski düzenlemesinde en az iki gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulabileceği öngörülen limited şirketin kuruluşu için yeni düzenlemede bir kişinin varlığı yeterlidir.

Kanun limited şirkette ortak sayısına bir üst sınır getirmiştir. Buna göre limited şirkette ortakların sayısı 50’yi aşamaz. Ortak sayısının 50’yi aşacağı durumlarda özellikle azınlık haklarının kanunla koruma altına alınmış olduğu Anonim Şirket kurulması yoluna gidilebilir. Yine şahıs şirketi türündeki kollektif veya komandit şirketler ortak sayısında herhangi bir üst sınır öngörülmemiş olduğundan bu tür şirketler 50’nin üzerinde ortakla kurulabilir.

Limited şirketin kuruluşu da şahıs şirketlerinde olduğu gibi yazılı şekil şartına ve ortak imzalarının noterce onaylanması şartına bağlanmıştır.

Şirket Sözleşmesiyle Düzenlenebilecek Konular

Kanunun 577. Maddesinde şirket sözleşmesinde yer alması halinde kanundaki düzenlemeye paralel olmasa dahi geçerli ve bağlayıcı olacak konular sıralanmıştır. Buna göre;

“a) Esas sermaye paylarının devrinin sınırlandırılmasına ilişkin kanuni hükümlerden ayrılan düzenlemeler.

b) Ortaklara veya şirkete, esas sermaye payları ile ilgili olarak önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları tanınması.

c) Ek ödeme yükümlülüklerinin öngörülmesi, bunların şekli ve kapsamı.

d) Yan edim yükümlülüklerinin öngörülmesi, bunların şekli ve kapsamı.

e) Belirli veya belirlenebilir ortaklara veto hakkı veya bir genel kurul kararının oylanması sonucunda oyların eşit çıkması hâlinde bazı ortaklara üstün oy hakkı tanıyan hükümler.

f) Kanunda ya da şirket sözleşmesinde öngörülmüş bulunan yükümlülüklerin hiç ya da zamanında yerine getirilmemeleri hâlinde uygulanabilecek sözleşme cezası hükümleri.

g) Kanuni düzenlemeden ayrılan rekabet yasağına ilişkin hükümler.

h) Genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin özel hak tanıyan hükümler.

ı) Genel kurulda karar almaya, oy hakkına ve oy hakkının hesaplanmasına ilişkin kanuni düzenlemeden ayrılan hükümler. i) Şirket yönetiminin üçüncü bir kişiye bırakılmasına ilişkin yetki hükümleri.

j) Bilanço kârının kullanılması hakkında kanundan ayrılan hükümler.

k) Çıkma hakkının tanınması ile bunun kullanılmasının şartları, bu hallerde ödenecek olan ayrılma akçesinin türü ve tutarı.

l) Ortağın şirketten çıkarılmasına ilişkin özel sebepleri gösteren hükümler.

m) Kanunda belirtilenler dışında öngörülen sona erme sebeplerine dair hükümler” in şirket ana sözleşmesinde belirlendiği durumlarda bu hükümler bağlayıcı nitelikte olacaktır. Bunlar dışında kalan konularda kanuni düzenlemelerin emredici olarak uygulanması 579. Madde düzenlemesi gereğidir. Buna göre “Şirket sözleşmesi, bu Kanunun limited şirketlere ilişkin hükümlerinden ancak kanunda buna açıkça cevaz verilmişse sapabilir.”

Limited Şirket Asgari Ana Sermayesi

Kanunun 580. Maddesinde limited şirketin asgari ana sermaye tutarı on bin Türk Lirası olarak belirlenmiştir. Aynı madde ile bakanlar kuruluna bu tutarı on katına kadar artırabilme yetkisi tanınmıştır. Madde 581’de şirkete sermaye olarak konabilecek ayni haklar sayılmış; hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacakların sermaye olarak konamayacağı belirtilmiştir.

Limited Şirket Ortaklarının Sorumluluğu

Limited şirket de şahıs şirketlerinde olduğu gibi ticaret siciline tescil edilmekle tüzel kişilik kazanır ve aynı şekilde tescilden önce şirket adına ticari iş yapan ortaklar bu işlerden dolayı şahsen ve müteselsilen sorumlu olurlar. Bunun istisnası kanunun 588. Maddesinin 4. Bendinde “Bu gibi taahhütlerin, ileride kurulacak şirket adına yapıldıklarının açıkça bildirilmeleri ve şirketin ticaret siciline tescilini izleyen üç aylık süre içinde şirket tarafından kabul edilmeleri koşuluyla, bunlardan yalnız şirket sorumlu olur” şeklinde düzenlenmiştir.

Şirketin borçlarından ortakların sorumluluğu kanunun 602. Maddesinde “Şirket, borç ve yükümlülükleri dolayısıyla sadece malvarlığıyla sorumludur” şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre şirketin borçlarından ortaklar şahsi malvarlıkları ile sorumlu olmayacaklardır. Kamu alacakları için kanuni düzenleme ve uygulamalarda bunun istisnaları olabilmektedir. Ayrıca şirket sözleşmesinde ortaklara ek ödeme yükümlülüğü getirilebilmektedir. Bu durumda ortakların esas sermaye payı dışında bu ek ödeme tutarı ile de şirket borçlarından sorumlu olacaktır. Şirketten ayrılmış olan ortak varsa, şirketin iflası halinde, ayrılmanın tescilinden itibaren iki yıl boyunca eski ortağın ek ödeme yükümlülüğü devam edecektir. (TTK m. 604)

Şirket Ana Sözleşmesinin Değiştirilmesi

Şirket ana sözleşmesinin değiştirilmesi, şahıs şirketlerinde oybirliği şartına bağlanmışken limited şirketlerde nitelikli çoğunlukla sözleşmede değişiklik yapılabilmektedir. Kanun, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmedikçe sözleşmenin, esas sermayenin üçte ikisini temsil eden ortakların kararı ile değiştirilebileceğini söylemektedir. Metinden de anlaşılabileceği gibi sözleşmede bu durum değiştirilebilir ve sözleşmenin değiştirilmesi oybirliği şartına bağlanabilir veya basit çoğunluğun kararı yeterli görülebilir. Şirket sözleşmesinde yapılan her değişikliğin tescil ve ilanı gerekmektedir.

Limited şirketin organları ve karar alma usulleri kanunun 616 ile 635. Maddeleri arasında ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.

Limited Şirketin Sona Ermesi

Limited şirketin sona erme sebepleri ise kanunun 636. Maddesinde;

“a) Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle.

b) Genel kurul kararı ile.

c) İflasın açılması ile.

d) Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde”şeklinde sayılmıştır.

Madde metni devamında da diğer sona erme halleri düzenlenmiştir. Bu hallerde şirket kendiliğinden ortadan kalkmamakta, mahkemeye başvuru sonucunda mahkeme kararı ile son bulmakta ya da bu durumlarda mahkeme fesih yerine şirketin devamını sağlayacak başka önlemler alabilmektedir. Buna göre; uzun süreden beri şirketin organlarından birisi mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birisinin asliye ticaret mahkemesine başvurması halinde hakim eksikliğin giderilmesi için şirkete belirli bir süre verecek, bu süre içerisinde eksikliğin giderilmemesi halinde ise şirketin feshine karar verecektir. Aynı maddenin 3. Bendinde haklı sebeplerin varlığında her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceğini öngören genel bir düzenleme yapılmıştır. Başvuru halinde haklı sebebin var olup olmadığını mahkeme değerlendirecek, gerekirse şirketin feshine, gerekirse davacı ortağın payının kendisine ödenmesi ile ortaklıktan çıkarılmasına veya uygun gördüğü başka bir çözüme hükmedebilecektir.

Mersin şirketler ve ticaret hukuku avukatı alanında hizmet veren avukatlık büromuza, ticari nitelikteki tazminat ve alacak davaları, haksız rekabet hukukundan doğan davalar, marka hukuku ile fikri mülkiyet hukuku alanındaki davalarda avukat desteği ve sözleşmeli şirket avukatı hizmeti için ulaşabilirsiniz. Mersin Avukatlık ve Arabuluculuk Ofisimizde, ticaret hukuku ile fikri ve sınai haklar hukukunda uzman arabulucu Reyhan K. Arslanbuğa tarafından bu alanda arabuluculuk hizmeti de verilmektedir.

Tüm faaliyet alanlarımıza buradan ulaşabilirsiniz:  Arslanbuğa Mersin Hukuk Ofisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön