Mersin, İhsaniye Mh. 4903 Sk. No: 20 Kat: 1 D: 4 Akdeniz  
Gsm : 0532-601-48-61 / Tel: 0324-503-44-52

dava ne zaman sonuçlanır

Dava Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?

Dava ne kadar sürede sonuçlanır sorusunun cevabını bir çok değişken belirler.

Esasında bu soruya dava çeşidine göre net ve kesin bir cevap verilmesi mümkün değildir. Hatta dosyada somut veriler ortaya çıkmadan, davaya bakan yargıç dahi bu sorunun yanıtını bilemez.

Davanın ne kadar süreceğini belirleyen faktörler: 

Taraf teşkili ve tebligat; 

Bir davanın esasına girilip yargılamaya başlanabilmesi için öncelikle taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Davada taraf teşkili ancak Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacak resmi tebligat yoluyla sağlanabilir.

Davanın ilgilisi, herhangi bir biçimde davadan haberdar olmuş olsa dahi, resmi tebligat işlemi yapılmamışsa taraf  teşkili sağlanmış olmaz. Ancak muhatap, resmi tebligat yapılmamış olmasına rağmen, dosyaya dilekçe sunmak gibi bir işlem yaparsa, işlem tarihi, tebliğ tarihi sayılır. Bu şekilde taraf teşkili sağlanmış olur.  Taraf teşkili sağlanmadan ön inceleme ve tahkikat mümkün olmadığından,  usule uygun tebligat yapılıncaya kadar bir sonraki aşamaya geçilemez.

Muhatap adresi yurtdışında ise tebligat, uluslararası sözleşmeler uyarınca diplomatik yolla yapılır.  Bu durumda tebliğ işlemi davayı uzatan bir faktör olur. Özellikle yabancı ülke mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi davalarındaki en büyük sorunu da karşı tarafın yurt dışı adresinin tespiti ve bu adrese resmi yollarla tebligat için geçen süre oluşturur.

Taraf delillerin niteliği ve toplanması;

Her davanın hem türüne hem de yargılama konusu somut olaya göre toplanacak deliller değişiklik gösterir. Özel hukuk davaları, esasen tarafların talepleri doğrultusunda yürütülen davalar olduğundan, mahkemece tarafların göstereceği delillerin toplanması gerekir. Bu konu hak arama özgürlüğünün kısıtlanmaması bakımından önem taşır. Ancak gösterilen delil uyuşmazlık konusu ile ilgili değilse, toplanması mahkemece reddedilebilir. 

Bir davada gösterilecek deliller sınırlı sayıda değildir.

  • Uyuşmazlık hakkında taraflar arasında yapılmış sözleşme,
  • imzalı yazılı beyan,
  • resmi daireler huzurunda yapılmış işlemler veya resmi yazışmalar,
  • tutulan resmi defter ve kayıtlar,
  • kamera kayıtları,
  • sosyal medya ve internet paylaşımları,
  • yerinde inceleme (keşif),
  • değer tespiti ve hesaplama için bilirkişi incelemesi ve
  • tanıklar  davada delil olabilir.

Bu delillerin birçoğu resmi kurumlarla yapılacak yazışmalar sonucunda toplanabilecektir. Örneğin, taraflardan birisi noter onaylı bir sözleşmeyi delil olarak dosyaya sunmuş olsa dahi, mahkemece sözleşmenin aslı noterlikten istenir. Sunulan bir internet çıktısının araştırması bilişim uzmanları tarafından yapılır. Sözleşmedeki imza taraflardan birisince inkar edilirse, teknik imza incelemesi yaptırılır.

Telefon arama kayıtları, mahkeme tarafından ilgili gsm şirketinden istenir. Keşif ancak bilirkişilerin katılımı ve uygun hava şartlarında yapılabilir. Tüm bu yazışma ve işlemlerin ne kadar sürede sonuçlanacağının, davaya bakan yargıç tarafından dahi, önceden kestirilmesi mümkün değildir.  Kaldı ki, bazen bu yazışmaların, incelemelerin ve raporlamanın birden çok defa yapılması gerekebilir.

Yine bildirilen tanık adreslerine tebligat yapılamaması veya tanıkların duruşmaya gelmemesi de davayı uzatacak başka bir faktördür.

Dosyanın adli tıp raporu gerektirmesi, davayı uzatacak başlıca faktörlerden birisidir.  Yoğun iş yükü ve personel yetersizliği nedeni ile Adli Tıp Kurumu’na gönderilen dosyaların mahkemeye geri dönüşü aylar sürebilmektedir.

Bazı durumlarda bilirkişi raporu, birden fazla uzman tarafından hazırlanmakta, raporun dosyaya sunulması birkaç celsede mümkün olabilmektedir.

Hakimlerin usul uygulaması arasındaki farklılıklar;

Mahkemelerin aynı nitelikteki davalarda usul kurallarını birbirinden farklı uygulaması, çokça karşılaşılan bir durumdur. Bu nedenle, benzer taleplerle ayrı mahkemelerde açılmış iki dava farklı zamanlarda ve farklı biçimlerde sonuçlanabilmektedir. Uygulamada birlik olmaması, adalet sisteminin en büyük sorunlarından birisidir.

Basit ve seri usule tabi aynı nitelikte iki ayrı davada, mahkemelerden birisi dosya üzerinden veya tek celsede karar verebilirken, diğer mahkeme davanın başkaca ilgilere ihtarını isteyebilmekte, tanık dinleyip bilirkişi incelemesine başvurabilmektedir.

Belirtmek gerekir ki, usul hukukunun izin vermemesine rağmen, dosyanın yargıç tarafından hukuki yorum için hukukçu bilirkişiye gönderilmesi rastlanabilen bir durumdur. Bu uygulama usule aykırı olduğu gibi, dosyayı gereksiz yere en az birkaç celse uzatan bir uygulamadır.

Hakim değişikliği veya hakimin duruşma günü izinli olması;

Hakim değişikliği, hiçbir hukuk mantığı ile açıklanamayacak bir durum olup, adli sistemin en önemli sorunlarının başında gelmekte ve davaların uzamasına sebep olmaktadır.

Yerleşik ve yargıç teminatı temelli adli sistemlerde, davaya bakan yargıcın değişmesi istisnai bir durum teşkil eder. Ülkemizdeki yargı sisteminde ise yargıç sirkülasyonu yoğun olup, davayı baştan sona tek bir yargıcın yürütmesi neredeyse istisnai bir durumdur.

Hakim değişikliği; görevlendirilen yeni hakimin göreve başlamasına kadar geçen sürede duruşmaların yapılamaması ve sonrasında yeni hakimin dosyayı tekrar inceleyip başkaca usuli işlemleri gerekli görmesi nedeniyle davanın uzamasına yol açacak bir durumdur. (Hakim teminatının, bağımsız yargı ve adil yargılanma hakkı ile ilişkisi bir başka yazının konusudur.)

Mahkeme hakiminin değişmemekle birlikte duruşma günü izinli olması ise daha anlamsız bir durumdur. Elbette ki, hakim de bir insan olduğundan acil ve öngörülemeyen bir durumda izin alması anlaşılabilecek ve insani bir durumdur.

Ancak acil durumlar dışında, hakimin kendisinin belirlediği duruşma gününde, “yıllık izne çıkmış olması” veya “seminere gitmiş olması” gibi gerekçelerle duruşmanın yapılamaması, bir yargı sisteminde kabul edilebilir olmasa da sıkça yaşanmaktadır. Ve elbette ki, yargılamayı uzatan en yaygın ve hukuk dışı sebeplerden birisidir.

Taraflardan birisinin dava uzatmaya yönelik tavır içerisinde olması;

Mahkemece işlemler ne kadar hızlı yapılırsa yapılsın, taraflardan birisinin, aleyhine çıkacak kararı ertelemek için usuli işlemleri süresinde yapmaması, elindeki kayıtları sunmaması veya yargılamayı uzatmak amacıyla mazeret bildirerek duruşmanın ertelenmesini istemesi durumlarında da yargılama uzar. Bunun önlenmesi için usul kanunlarında kesin süreler ve bazı yaptırımlar (celse harcı gibi) öngörülmüşse de, bu yaptırımların uygulanması aşamasına kadar dava birkaç celse daha uzamış olur.

Davanın Ne Kadar Süreceği Kanunda Yazar mı?

Esasen usul kanunlarıyla böyle bir süre belirlenmez. Uygulamada dava açılış formalarında “hedef süre” yazılsa da, bu süre tahmini olup, bağlayıcılığı yoktur. 

İş Kanunu’nda işe iade davalarının yerel mahkemede en geç iki ay içerisinde sonuçlandırılacağı belirtilmiştir. Ancak kanunda böyle bir süre belirlenmesi oldukça soyut kalmış ve uygulamadaki gerçeklerle bağdaşmamıştır.

İşe iade davaları, basit ve seri yargılama usulüne tabidir. Ancak bu davanın kanunda yazan sürede sonuçlanması uygulamada çok istisnai olarak mümkün ve yukarıda sayılan tüm faktörler bu dava için de geçerli olmaktadır.

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile işe iade davalarındaki boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının miktar olarak belirleneceği kuralının getirilmesi ile birlikte bu dosyaların hesap bilirkişisine gönderilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu düzenleme yargılamanın daha da uzamasına yol açmış, kanunda iki ay olarak belirlenen sürenin bir bazen bir yılı dahi aşmasına sebep olmuştur. İşe iade kararının uygulanması ancak kesinleşme ile mümkün olduğundan, kaybeden tarafın karara karşı istinaf yoluna başvurması halinde bu süreye en iyi ihtimalle beş altı ay daha eklenmektedir.

Sonuç olarak davaların ne kadar sürede sonuçlanacağının kanunla belirlenmesi, içi boş ve popülist bir yaklaşım olup, davaların adil ve daha kısa sürede sonuçlanması, ancak adli sistemin tüm bileşenleri ile buna uygun hale getirilmesi ile mümkündür.

Son söz olarak; “geç gelen adalet, adalet değildir.

Usul hukuku ve dava avukatlı hakkında bilgi için bkz.

Yargılama usulü, dava avukatlığı, aile hukuku, sağlık hukuku, miras hukuku, uluslar arası hukuk, tazminat ve iş hukuku, gayrı menkul hukuku, bilişim hukuku davaları ve tüm avukatlık çalışma alanlarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Dava Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?” hakkında 11 yorum

  1. Merhabalar ben eşimle kacarak evlendik kimsenin rizasi olmadan 8 ay once evlendik ve su an benim gecmisimi arastirmis konustugum erkek arkadaslarima kdr arastirmis konusmalarimizi bulmus vs. Bir kac birsey varmis elinde oyle dedi ama dogru deil bence onlar beni tettit ederek agzimdan gecmisimle ilgili bir kac birseyler aldi ve bunu mahkemeye sunucakmis bna bosanma davasi acti ama bn ona onun karisi iken hic bir hata yapmadim sadece gecmisimi one surerek bosanmaya sebep goruyor bununla ilgili bna yardimci olurmusunuz sonuc ne olur sizce bna geri donebilirmisiniz

    1. Hukuki yardım için bir avukatlık bürosuna başvurabilirsiniz. Maddi durumunuz elverişsiz ise bulunduğunuz yerdeki baronun adli yardım bürosuna başvuru yayarak tarafınıza avukat atanmasını isteyebilirsiniz.

  2. Sermaye Piyasası Kurulu’nun bireysel işleme dayanak olan genel düzenleyici işlem niteliğindeki II-23.1 sayılı Önemli Nitelikteki İşlemlere İlişkin Ortak Esaslar ve Ayrılma Hakkı Tebliği (Tebliğ)’nin 5. Maddesinin 2. Fıkrasının ve SPK’ nun 07/03/2019 tarih ve 13/326 sayılı bireysel işlemin İPTALİ talebiyle Danıştay 13. Dairesi Başkanlığında E. 2019/1003 no ile dava açılmıştır.Başvuruyu sorguladığımızda dava tekkemül dolabında diye yazıyor.Dava ne zaman sonuçlanır?Bna yardımcı olur musunuz?

  3. Mrb benim abim üzerinde uyustucu madde yakalatti 26 gr cezaevinde mahkeme olmadı birşey olur mu sizce üzerinde 1 tanede ifade var satıcı diye ama satmiyo

  4. Mrabalar benim bir davam var a101de calsyrdum yapmadgm bi suc icn bni hrsız tuttular ve mahkamem devam durmadan sahit tutuyolr bnm calstgm kisiler bnm boyle brsey yapmadgmi soylediler ama kndileri yalanci sahitte getrmsler yapti dyolr ama kamera kaydi filan yok mahkeme acilali 3 sene olcak ve uzlasma kagdi geldi mahkmem bitmeden bu durumda ne yapmalym

  5. Merhaba benim esim muhasebede çalışıyordu esime sigorta yapmadılar 7 sene eşimde tazminat davası açtı incelenmeye alında her mahkemede 3 ay sonra devam etti yok bilir kisi incelenmesi diye diye 10 yılı buldu eşimim hakli ama dava bir türlü sonuçlanmıyor sizce daha uzun surermi

  6. Merhabalar ben lazere epilasyona gittim gittiğim yerde ilk seansta kolumu yaktılar simsiyah şuanda kolum dava açsam ne kadar sürer?

  7. Bu ülkede kanun,manun yok.palavra.apartmanda yönetici yok.meburen ortak bölge gidrrlerini ben ödüyor,toplamaya çalışıyorum.tabiki ödemiyorlar,benden gidiyor.ayrıca niye topluyorum diye saldırıyada ugradım
    B.cekmece 1 sulh hukukta dava açtım.1 sene sonraya gün verdiler.o günde hakim dogurmus mazeret imzalattırarak 7 ay sonraya gün verildigini internetten ögrendim.sanırım hakim birilerinin tanıdıgı.böyle bir şey olamaz.tc bitmis.

  8. Kuzenim yolda motorla giderken iki şeritli yolda ortada giden aynaya önüne bakmadan sinyal vermeden direksiyonu sola kırması sonucu kuzenim vefat etti kazan yapan sürücü olay yerinden kaçmış yarım saat sonra dönmüş. Görüntü kaydı da var elimizde kuzenimde hiç bir suç olmadığına dair. Gittiğimiz avukatlar adama sadece maddi ve manevi tazminat açılabileceğini söylüyor. Kısacası indirim vs olursa ilk celsede serbest bırakılacakmış bu mümkün mü size de içerde yatarak cezasını çekmez mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön