Mersin, İhsaniye Mh. 4903 Sk. No: 20 Kat: 1 D: 4 Akdeniz  
Gsm : 0532-601-48-61 / Tel: 0324-503-44-52

Hakaret nedeniyle tazminat

Hakaret Davaları

Hakaret ve sövme ceza hukuku anlamında bir suç teşkil edebilir. Hakaret, aynı zamanda ya da bazen suç oluşturmasa dahi tazminat sorumluluğu doğurabilecek bir eylemdir.

HAKARET VE SÖVME NEDENİYLE TAZMİNAT

Hakaret, küfür, onur ve haysiyeti zedeleyici fiil isnadının cezai yaptırımı olduğu gibi bir de hukuki sorumluluğu vardır. Borçlar Kanunu m. 49 ve devamında düzenlenen haksız fiil hükümlerine dayanan bu sorumluluk, hakaret nedeniyle kişilik hakları zedelenen kişiye, hakaret edenden tazminat isteme hakkı verir. Hakarete uğrayan kişi, bu fiilden kaynaklanan herhangi bir maddi zarara (mal varlığında herhangi bir eksilme veya kazanç kaybı gibi) uğramışsa, maddi tazminat isteyebilir.

Hakaretten dolayı manevi tazminat talebi ise özel olarak Borçlar Kanunu 58. Maddesine dayanır. “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.”

Buna göre bir maddi zarar olmasa da, hakarete uğrayan kişi, kişilik haklarına saldırıdan dolayı yaşadığı manevi zarar (üzüntü, sıkıntı, sarsıntı, başkalarının nezdinde küçük düşürülme vs…) için uygun bir miktarda manevi tazminat isteyebilecektir.

Hakaret eylemi her zaman maddi bir zarar doğurmaz; ancak manevi zararı her halükarda doğuracaktır. Bu nedenle hakaret ve sövme eylemleri sonucunda istenen tazminat türü çoğunlukla manevi tazminat olmaktadır.

Hakaret Nedeniyle Tazminat Miktarı

Haksız fiil nedeniyle ödenecek maddi tazminatın miktarında; belgelerle kanıtlanabilen mal varlığındaki azalma veya kazanç kaybı hesaplamada esas alınacaktır.

Manevi tazminatın hesaplanmasında ise kanunun öngördüğü bir formül mevcut değildir. Hakaretin ağırlığı, etki alanı, hakarete uğrayanda ve yakın çevresinde yaratacağı etki, acı ve sıkıntının ağırlığına göre mahkemece uygun bir miktar manevi tazminat takdir edilir.

Hem maddi hem manevi tazminatın belirlenmesinde dikkate alınacak yardımcı düzenlemeler ise;

  • Borçlar Kanunu m.50/2 “Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler” ve
  • Borçlar Kanunu m.51’deki “Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler”şeklindedir.

Yine özellikle manevi tazminat miktarının belirlenmesinde, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre “tazminat zenginleşme kaynağı olamaz” şeklindeki ilkede karşılık bulan, her iki tarafın da sosyal ve ekonomik durumu da etkili olacaktır.

Tazminat Davası Açma Süresi

Haksız fiilden doğan maddi – manevi tazminat davası açma süresi, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren iki yıldır. Eğer bu fiille ilgili savcılıkça yapılan bir ceza soruşturması mevcut ise bu süre soruşturmanın sona erdiği veya ceza mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlayacaktır. Ancak hukuk mahkemelerinde tazminat davası açmak için soruşturmanın sonuçlanmasını bekleme zorunluluğu bulunmamaktadır.

Tüzel Kişilere Hakaret ve Tazminat

Şunu da belirtmek gerekir ki, haksız fiilden doğacak zarar karşılığında tazminat davası açma hakkına gerçek kişiler olduğu gibi tüzel kişiler de sahiptir. Maddi tazminat bakımından bu hak tartışmasız olmakla birlikte Yargıtay son zamanlarda tüzel kişilerin de itibarlarının zedelenmesinin manevi tazminatı gerektireceği yönünde kararlar vermektedir.

HAKARET SUÇUNUN CEZASI:

Suç Oluşturan Eylem:

Türk Ceza Kanununun 125. Maddesinde hakaret suçu tanımlanmıştır. “bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.” (125/1)

Bu eylemin, mağdurun bulunmadığı bir ortamda meydana gelmesi halinde suç oluşturabilmesi için ise fiilin en az üç kişinin duyabileceği şekilde ve ortamda işlenmesi gerekir. Yine aynı maddenin devamında hakaret suçunu ağırlaştıran haller düzenlenmiştir. Buna göre;

“(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,

b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,

c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(4) Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, üçte biri oranında artırılır.

(5) Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine, görevlerinden dolayı hakaret edilmesi halinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır.”

Hakaret Konusu Fiil İsnadının Doğru Olması

TCK 127. Maddesinde ise hakaret suçunun tanımında geçen “fiil isnadının” doğru olduğunun kanıtlanması durumunda kişiye ceza verilemeyeceğini belirtmiştir.

Yine madde düzenlemesine göre bunun kanıtlanması ise ancak, şikayette bulunan hakkında, soruşturma konusu olan “isnat edilen” fiili işlediğine dair kesinleşmiş mahkeme kararının varlığıyla mümkün olacaktır. Ancak 127/2 maddede “ispat edilmiş fiilden söz edilerek kişiye hakaret edilmesi halinde, cezaya hükmedilir” diyerek bu cezasızlık hali sınırlanmıştır.

Yani, bir kimse hakkında mahkeme kararıyla kesinleşmiş bir suçu işlediğini beyan etmek suç oluşturmamakla birlikte; bu suçu işlediğinden bahisle kendisine onur kırıcı, zarara verici, rencide edici, şeref ve saygınlığını ve kişilik haklarını zedeleyici sözler söylenmesi yine hakaret suçunu oluşturacaktır.

Hakaret Suçundan Zarar Gören Ve Şikayet Hakkı:

Hakaret suçunda tüzel değil, ancak gerçek bir kişide var olabilecek şeref, onur ve saygınlığının zarar görmesinden söz edilmektedir. Öyleyse bu suçun mağduru ancak gerçek bir kişi olabilecektir. Ancak hakaret suçunda tanımlanan eylem bir tüzel kişilik hedef alınarak işlenmişse, bu tüzel kişiliğin sahibin suçtan zarar gördüğü kabul edilecek ve şikayet hakkı da ona ait olacaktır. Ceza mahkemelerinin şimdiye kadar ki genel uygulamaları da bu yöndedir.

TCK 126. Maddesi de bu uygulamayı gerektirmektedir. “Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.”

Aynı maddeye sadece gerçek – tüzel kişi ayrımına değil, suçun üstü kapalı işlenmesi haline yani eylemin niteliğine de bir açıklık getirmiş olmaktadır.

Hakaret suçu kural olarak şikayete bağlı bir suçtur. Ancak suçtan zarar görenin savcılığa müracaatı ile soruşturma başlatılıp, savcılık tarafından ceza davası açılabilir. Aksi halde savcılık kendiliğinden harekete geçip kamu davası açamaz. Soruşturmanın şikayete bağlı olmasının istisnası ise 127/1. Maddede belirtilmiştir. Buna göre hakaret suçunun kamu görevlisine karşı işlenmesi halinde suç şikayete bağlı olmayacak ve savcılık kendiliğinden harekete geçerek soruşturma başlatabilecek ve ceza yargılamasının başlaması durumunda dava kamu davası niteliğinde olacaktır.

Hakaret suçunda, suçtan zarar görenin şikayet süresi ise suç oluşturan eylemin öğrenilmesinden itibaren altı aydır. Eylem süreklilik arz ediyorsa, eylemin tekrarlandığı (ve son eylemin öğrenildiği) her tarihte bu süre tekrar başlar.

Ceza Davasından Beraat Halinde Tazminat Sorumluluğu

Haksız fiil ve suç farklı hukuki kavramlardır. Her suç aynı zamanda bir haksız fiil oluştururken, her haksız fiil suç oluşturmaz. Haksız fiil, özel hukuk alanında, başkasına zarar verici her türlü eylemdir. Sınırlı sayıda olmadığı gibi bir eylemin haksız fiil oluşturup oluşturmadığı konusunda hakimin takdir yetkisi vardır.

Suç ise ceza kanunlarında unsurları tanımlanmış olan eylemdir. Suçun oluşabilmesi için, eylemin kanunda tanımlı tüm unsurları taşıması gerekir. Ceza hukuku alanında yorum yolu ile suç yaratılamayacağından, kanunda belirtilen unsurları taşımayan bir eylem için ceza verilemez.

Borçlar Kanunu m. 49 “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür” şeklinde düzenlenmiştir.

Düzenlemeye göre bir eylemin haksız fiil oluşturması ve dolayısıyla maddi – manevi tazminat sorumluluğu doğurması için, o eylemin ceza hukuku bakımından suç oluşturması şart değildir. Yani bir kişi hakaret ve sövme eylemden dolayı ceza yargılamasında beraat etse dahi bu durum onun tazminat sorumluluğunu ortadan kaldırmayabilir.

B.K 74. Madde haksız fiil yargılamasının ceza hukuku ile ilişkisini şu şekilde düzenlemiştir: “Hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hakimini bağlamaz.”

Ancak B.K 50. Maddesinde “zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır” demektedir. İspat her türlü delille mümkün olduğu gibi ceza mahkemesinin aynı eylemle ilgili vermiş olduğu ceza kararı nereyse kesin delil niteliğinde olacaktır.

Hakaret suçunun cezası ne kadardır?

Hakaret suçu, TCK 125. maddesinde düzenlenmiştir. Düzenleme uyarınca hakaret suçunun cezası üç aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezasıdır. Ceza yargılamasında ağırlaştırıcı nedenler olmadıkça ceza alt sınırdan verilir. Hakaret suçunun cezası hükmün açıklanmasının geri bırakılması sınırları altında kalır. Dolayısıyla failin daha önceden işlediği aynı türde bir suç yoksa, hakaret nedeniyle verilen ceza hükmü açıklanmaz, ertelenir veya para cezasına çevrilir.

Hakaret tazminata neden olur mu?

Hakaret, suç teşkil eden bir eylem olmasının yanında kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir fiildir. Hakarete uğrayan kişi bu nedenle manevi tazminat talebinde bulunabilir. Hakaret eylemi aynı zamanda mağdurda iş kaybı, çevre kaybı, yaşadığı yeri değiştirme gibi maddi zararlara neden olmuşsa, maddi tazminat istenmesi de mümkündür.

Ne tür sözler hakaret sayılır?

Ceza Kanunundaki tanımlama uyarınca küfür niteliğindeki sözler ve aynı zamanda onur kırıcı fiil isnadı hakaret suçuna vücut verir. Gerek ceza gerek tazminat hukuku uygulamasında ağır küfürlerin yanında “geri zekalı”, “aptal”, “salak”, “alçak”, “aşağılık”, “pislik”, “hayvan” gibi sözcükler hakaret olarak kabul edilir. Bununla birlikte, iftira niteliğinde, kişinin gerçekleştirmediği utanç verici, onur kırıcı veya suç oluşturan bir eylemin atfedilmesi de hakaret eylemini oluşturur. Mahkeme kararıyla sabit olmadıkça kişiye “tecavüzcü”, “hırsız”, “rüşvetçi”, “katil” gibi sıfatların yüklenmesi hakaret sayılır. Beddua niteliğindeki sözlerin ise hakaret oluşturmadığı kabul edilmektedir.

Sosyal Medya ve internet üzerinden işlenen hakaret suçları ve tazminat davaları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Sosyal Medya ve Bilişim Suçları

Hakaret nedeniyle tazminat, trafik kazası, haksız fiil, kişilik haklarında saldırı, yanlış tedavi, sözleşmeye aykırı davranış nedeniyle açılacak tazminat davaları ve tazminat hukuku konusunda hukuki destek için Mersin Hukuk Ofisimize ulaşabilirsiniz.

Tazminat hukuku, aile hukuku, sağlık hukuku, miras hukuku, iş hukuku, uluslar arası hukuk, internet ve bilişim hukuku avukatlığı ve Mersin’de avukat çalışma alanlarımıza buradan ulaşabilirsiniz: Arslanbuğa Mersin Avukatlık Ofisi

Hakaret Davaları” hakkında 2 yorum

  1. Merhabalar .. mağduru olduğum bir taciz davasi 2 yil hapis karariyla sonuçlandı. Doğal olarak istinaf dilekçesi yazdılar. Benim sorum bu dilekçede geçen bir cümle: “şüpheli müvekkilim,müştekiden vücut ağırlığı olarak en az 1/3oraninda daha hafiftir.” Bu arada ben 150- 200 kg. Falan degilim evet kiloluyum (90) amaŞimdi ben bu cümle karşısında ne yapmalıyım. Fikriniz kilavuzum olacaktır teşekkür ederim.
    Saygilarimla

  2. Ben kayınvalidemle oturuyorum telefonunda bana ve aileme karşı küfür ve hakaret ve başka erkeklere özel hayatımı söylediği ses kayıtlarını yakaladım dava açsam cezası ne olur

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön